31 Ekim 2010 Pazar

Bu hafta özel işlerim nedeniyle tercih veremedim kusura bakmayın.. Haftanın son maçı hakkında birkaç fikir vermek isterim hazır mini bir vaktim varken.. 5 maç geride kaldı ve skorlara bakarak birer yorum getirmek gerekirse..

- Celtic için normal bir sonuç görüyorum..

- G.Rangers elde ettiği avantajı geri iade etmiş..

- Dundee United'ın Hibernian karşısında galip gelmesi normal sonuç.. Colin Calderwood'un bendeki Nott. Forest anıları zaten pek de iyi değil..

- St.Mirren'in Aberdeen karşısında kazanması ilginç olsa da 2-3 Gol yada Üst diyerek bu maçı alabilirdik..

- Motherwell'in ise kendi evinde Hamilton'a kaybetmesi en az G.Rangers'ın berabere kalması kadar şaşırtıcı bir sonuç olmuş..


Hearts vs. Kilmarnock

Andrew Driver, David Obua ve Lee Wallace dışında yeni bir eksik yok Hearts cephesinde.. Ian Black ise tamamen hazır durumdaymış..

Kilmarnock tarafına baktığımızda ise James Dayton ve Alan Combe bu maç için kadroda değillermiş.. Uzun süredir sakatlığı süren bu iki isimden Dayton'un sezonun geri kalanında oynaması da zor gözükürken, kaleci Combe ise yazdan kalan sakatlığını henüz atlamamış..


Kilmarnock menajeri Mixu Paatelainen maç öncesi yapılan basın toplantısında stadyumun ambiansının çok iyi olduğundan ve seyircilerin sahaya yakın olduğu bu atmosfer gerçekten çok etkileyeci demiş.. Rakibe sıkıntılı anlar yaşatmak istiyoruz ama rakibin oyuncuları ve yapabilecekleri hakkında da gerekli hazırlıklarımızı yaptık ve maça hazırız diye belirtmiş..

BBC Scotland, Hearts menajeri JJ'in neler söylediğini belirtmemiş ama resmi siteden gördüğüm kadarıyla geçen hafta hat-trick yapıp ceplerimizi dolduran Rudi Skacel için övgü dolu sözler sarfetmiş Jim Jefferies..


Bu hafta pek hâkim değilim bu lige ama genel geçer bilgilerim ışığında Hearts sanırım bu maçı kazanır diyebilirim.. İddaa için MS Hearts, İY Hearts ve İY/MS için Hearts/Hearts alabilirsiniz.. Toplam gol sayısı da 2-3 olarak kalabilir.. Kilmarnock kendi evi dışında pek de umut verdi diyemem bu sezon takip edebildiğim kadarıyla.. Bürodan alacaklara ise ilk golü Hearts atar bir alternatif olabilir..
Red Bull Brezilya'da Kazanmaya Çalışacak

Geçen sene Brezilya'da kazanmayı başaran Webber "Brezilya atmosfer açısından sezonun en iyi pistlerinden birisi. Brezilyalılar tamamiyle motor sporlarına düşkünler ve bir çok dünya şampiyonuna sahipler."

"Açıkçası geçen seneden oraya ait bir çok iyi anım var, iyi bir galibiyetti ve bu sene de galibiyet kazanmaya çalışacağız. Şampiyonada kritik bir dönemdeyiz bu yüzden mümkün olan her fırsatı değerlendirmeliyiz." dedi.

Sebastian Vettel "Önümüzdeki Brezilya yarışı için bir çok olumlu şey var. Pist harika ve oradaki seyirciler spor için tutkulular. Yarışta atmosfer harika oluyor ve şehir de çok ilginç."

"Interlagos pisti saat yönünün tersine olduğu için oldukça mücadeleci çünkü saat yönünde dönülen pistlerden sonra boyun kaslarınıza çok fazla yük biniyor. Aynı zamanda tümsekler de zorlayıcı."

"Pist iyi aerodinamik etkinlik gerektiriyor, bu yüzden RB6'ya uyması gerekiyor ancak yokuş yukarı olan start finiş düzlüğü daha güçlü motorlar için avantaj olacak."

"Burası her zaman zorlayıcı bir pist ve hava koşulları genelde önemli rol oynar." dedi.


Evet benim de dikkatimi çekmişti ama birinin bu durumdan bahsetmesini bekledim yorum yapmak için.. Bizim İstanbul Park gibi Brezilya'da da saat yönünün tersine gidecek pilotlar.. Bu durumun sezonun ağırlığının iyice arttığı zamanda gelmesi bazı isimleri olumsuz etkileyebilir.. Burda ortaya tecrübe ve sürücü kabiliyetleri girecektir.. Webber tecrübe açısından iyi olduğu için her zaman gözümde Vettel'in bir adım önünde.. Start anında bir sıkıntısı olmazsa, Webber, "Şampiyon kim?" sorusunun cevabını son yarışa bırakabilir..
Hamilton: "Brezilya Benim İçin Yegane Deneyimlerle Dolu"

Genç sürücü, ilk sezonunu geçirdiği 2007'de fırtına gibi bir sezon geçirmesine rağmen son yarıştaki hatası ile şampiyonluğu kaybetmiş, 2008'de de yarışın son virajı öncesinde Timo Glock'u geçmeyi başararak son anda ilk ve tek şampiyonluğunu kazanmıştı.

Hamilton "Brezilya'da her zaman yegane deneyimler yaşıyor gibiyim. Formula 1'de ilk yılımda bir çok araçla mücadele ettim ve ancak 7. olup şampiyonluğu kaybettim. Bir sonraki yıl ise zor bir yarıştı ancak son turumda 5.liği kazanıp şampiyon oldum. Geçen sene sıralamalarda hata yaptık, 17. oldum ve KERS'in de yardımıyla birlikte 3.lüğe kadar yükselerek kariyerimin en iyi yarışlarından birisini çıkardım. Bu sene normal bir yarış geçirmeyi tercih ederim!"

"Brezilya'ya en hızlı araca sahip olmayacağımızı bilerek gidiyoruz ancak yine de iyi çalışabilecek bir paketimiz var. Güçlü bir motorumuz ve iyi düzlük hızımız var bu yüzden yine de hızlı olacağız. Bu kombinasyonun pistteki en iyi geçiş noktası olan birinci virajda iyi geçiş şansı sunmasını umuyoruz."

"Şu anda herkesin zihninde şampiyonluk olduğunu biliyoruz ancak ben çok fazla düşünmüyorum. Şansımı Abu Dhabi'ye taşımak için iyi bir sonuç almam lazım, bu yüzden önceliğim bu. Ne olursa olsun, sıkı bir mücadele olacak." dedi.


Hamilton için sezonun en kritik yarışı.. Mutlak kazanması gerekiyor ve bu durum agresif olup hata yapmasına da yol açabilir.. Geçen sene 17. olup yukarıları çıkması gibi durumların ortaya çıkması agresifliği açısından iyi olabilir çünkü ön sıralarda yer alıp da agresif olmaya çalışırsa kendine zarar verecektir muhtemelen..

30 Ekim 2010 Cumartesi

TRİBÜNDE BAROS'UN KULAĞINI YALAMAK


maç öncesinde kadroları gördüğümde doğruyu söylemek gerekirse futbol adına galatasaray'dan pek bir şey beklemiyordum. bunun sebebi tabii ki galatasaray orta sahasının barış, mustafa sarp, cana gibi futbol yoksunu 3 adamdan oluşmasıydı. bu futbolcular fizik kapasiteleri yüksek olmasına rağmen teknik anlamda zayıf oyuncular. ileriye zamanında paslar atmayı beceremeyen bu kesicilerle hücumda zenginlik beklemek safdillik olacaktı.

düşündüğüm gibi de oldu. galatasaray maçın büyük bölümünde yaratıcı oyuncu eksikliğini hissetti. tek yetenek timsali misimoviç'in sol açığa hapsoluşuysa duran top ve şans gollerini akla getirdi.

o da düşündüğüm gibiydi. servet'in harika kafası ve sonrasında kurulan yalancı baskı sonuç verdi ve karambol toplarından iki gol buldu galatasaray.

hagi'yi böyle bir düzenle sahaya çıktığı için eleştirmeyeceğim. mutlaka hafta içi çalışmalarının sonucuydu bu kadro. sonrasında emre çolak'ı oyuna alışı bu gence güvenişi ise gelecek için sevindiriciydi. ben yine de ilk onbirde musa, batdal ve çolak üçlüsünden en az biri ile başlamasını arzu ederdim.

gelelim maçla ilgili diğer noktalara. biraz evvel rıdvan dilmen'in istatistiklerini duydum da ne kadar doğru düşündüğümü yeniden anladım. özellikle maç başına anlaştığımız ve taraftarın sevgilisi olmuş kewell'ın 44 maçlık oynama istatistiği düşüncelerimde haklı olduğumu bir kez daha gösterdi bana. 44 maçta 17 maç oynamış bir futbolcu ilah olsa ne yazar? takımın gol yükünü çekse bile baros da benzer bir performans sergilemiş. 19 maç. 10 milyon avroluk elano ise çoğu sonradan girdiği 23'üne çıkmış 44 maçın. bu profesyonellik anlayışı galatasaray'a zarar vermekte. birçok takımımızın sorunu elbette ancak son yıllarda bu tip oyuncular galatasaray'a çok daha zarar verdiler.

taraftarın "spektaküler" hareketler diye tabir edilen etkileyici hareketler gösteren futbolcuları bağırlarına basma anlayışı sanırım değişmeli. takım için en iyi futbolcu sezonun yüzde 80'inde forma giyebileni olmalı. servet gibi neill gibi mesela...

maç ile ilgili her zamanki gibi değineceğim son nokta sevgili taraftarlarımız. seyrantepe'nin büyüsüne kapılıp da boş hayaller kurmanın alemi yok. ikinci yarı bomboş tribünlere oynayan bir takım izleyeceğiz. maç boyunca eski ultraslan tribünün alt kısmının ve yeni açığın niçin dolmamış olduğunu düşündüm. tatilse tatildi. hava desen gayet elverişliydi. ı love you hagi diye inleyen tribünlerin maradonası saha kenarında uzun süre sonra ilk kez gülümsüyordu. takım kadıköy'den 10 sene sonra puanla dönüyordu. vb. vb. vb. taraftar neredeydi? keza kapalı alt bölümünün kombine olduğunu düşünmekteyim??

galatasaray'ın beni en çok rahatsız eden yanı uzunca zamandan beri "tribünleri". takım küme de düşse ateşli bir taraftar kitlesiyle oynamasını tercih ederim. bir göztepe bir karşıyaka taraftarı kadar olamıyor sarı kırmızılı istanbullular, açık konuşalım!

** başlık da maç yayını içerisinde kendilerini ekranda gören kewell ve baros'un liseli gençler gibi birbirlerine abazan şakalar yapması ile açıklanabilir. bu görüntülerde kewell'ın baros'un kulağına doğru dilini sallayarak yalama hareketi yapması beni gerçekten iğrendirdi.


29 Ekim 2010 Cuma

9 HAFTA SONUNDA SÜPER LİG

geçen hafta derbinin ardından yazamadım. yazacak çok da şey vardı aslında ancak nedense içimden gelmedi. oysa her futbolsever gibi kadıköy'de uzun yıllar sonra galatasaray'ın baskılı oyunu, 5'in üzerinde yüzde yüzlük gol pozisyonu ve takımın olağanüstü mücadelesi beni heyecanlandırdı.
o derbi bize sanıyorum ki tek bir şey gösterdi: galatasaraylı futbolcular rijkaard ağabeylerini pek de sevmiyorlarmış.
yeni bir teknik adamın gelişi futbolcuları motive etti ve kadıköy'de galatasaray'ın 10 yıl sonunda kaybetmediğine hatta galibiyeti kıl payı kaçırdığına şahit olduk.

neyse şimdi derbiyi boşverelim de bu hafta neler yaşanır ona bir göz atalım.

akşam bursaspor'un konuğu fenerbahçe olacak. bu sezon büyük bir düşüş yaşayacağını tahmin ettiğim bursa ama şansıyla ama iyi oyunuyla rakiplerini geçmeyi bildi. avrupa'daki başarısızlığıysa tecrübesizliği ile ilişkili anladığım kadarıyla. fener'in eksik bir kadro ile sahaya çıkacak olması, zeminin ağırlığı gibi pek çok neden bu maçın bursa'nın lehine biteceğinin bir göstergesi gibi. bursa'da ali tandoğanla insua oynamayacakmış. insua'yı geldiğinden bu yana adam akıllı izleyemedik zaten. bu maçtaki yokluğu pek bir şey değiştirmeyecektir.

beni yarınki galatasaray-mp antalyaspor maçı meraklandırıyor. son beş haftanın lider takımı mp antalya bu çıkışını sami yen'de sürdürebilir mi bilmiyorum ancak bir gerçek var ki değişen teknik adam olsa da sakatlık sorunu aynen devam ediyor. elano'nun grip oluşu, baros'un uzayan yokluğu, kewell'ın böyle olacağı belliydi hali kafa karıştırıyor. sami yen'de çok kaliteli bir oyun izlemeyeceğiz. malum ortada cana, sarp, özbek gibi futbol yoksunu adamları görmek kuvvetle muhtemel. bu da seyir zevkini haram ediyor. galatasaray her şeye rağmen kazanmalı diyorum.

beşiktaş evinde sivas'ı konuk ediyor. geçen yıl şansına ligde kalan sivas'ın inönü'de fazla dayanabileceğine inanmıyorum. 4 haftalık çöküş süreci bu hafta sona erecektir. beşiktaş bu maçı banko alır.

trabzonspor'un ne yapacağı belli olmuyor ancak onlar da sessiz sedasız istikrar tutturdular. konya deplasmanında bu istikrarı koruyabileceklerine inanıyorum. çok da iyi görünmeyen fenerbahçe'ye dahi kolay puan veren konya'nın bu maçı da kaybedeceğini düşünüyorum.

izmirli olmanın verdiği bilinçle bucaspor'un belediye karşısında kazanmasını diliyorum. teknik adam değişikliğinden sonra bir beraberlik bir de mağlubiyet aldı sarı lacivertliler. umarım avcının takımına avlanmazlar bu hafta. bucaspor'un iyi bir kadroya sahip olduğuna inanıyorum. özellikle manucho ve mendy ligimizin üzerinde kaliteye sahip futbolcular. genç erkan taşkıran da dikkat çekici bir futbolcu. kalede carlos aybaba'nın en güvendiği isim olacaktır yine.

son olarak kayseri ve kasımpaşa'ya değineyim istiyorum. kasımpaşa geçen yılın aksine inanılmaz kötü durumda. geçen yılki veteranların takıma neler sağladığını yokluklarında iyice görüyoruz. ali güneş, murat erdoğan gibi adamlar fark yaratıyormuş demek ki. kayseri ise şota ile kaldığı yerden devam ediyor. geçen hafta son dakika golüyle kazandılar ancak beşiktaş gibi bir takıma iyi oynama şansı vermediler bile. kasımpaşa'yı rahat geçeceklerdir diye düşünüyorum.




28 Ekim 2010 Perşembe

Formula 1 - Brezilya GP

Ölümlü Kazanın Ardından Interlagos'ta Değişiklik Yapıldı

Üç sene önce Brezilyalı yarışçı Rafael Sperafico, Interlagos'ta pite giriş öncesindeki hızlı virajın çıkışında lastik bariyerlere çarpması ardından hayatını kaybetmişti.

Sperafico, aracı bariyerlerden geri dönüp rakiplerinin yoluna çıktığında ölmüştü.

Globo Esporte'nin haberine göre Formula 1 yarışı öncesinde organizatörler, hasar veren lastik bariyerlerin yerine 225 metre uzunluğunda yumuşak duvar koymuş.

Yumuşak duvar (içi boş metal bariyerlerin arkasına monte edilmiş köpük kombinasyonu) ile gelen darbenin emilip aracı içinde sıkışık bir vaziyette tutmadan piste göndermesi amaçlanıyor.

Pist Mühendisi Luis Ernesto Morales: "Bu, darbeyi emen bir bariyer"

"Orası, pistin tehlikeli bir parçası, duvar çok yakın"


Haberde bahsedilen kaza..
http://www.youtube.com/watch?v=j_6bEM1SYok

2003'de Brezilya GP, Webber aynı yere tosluyor.. Alonso da ortada kalan parçlaradan birine çarpınca aracı duman oluyor.. Rafael Sperafic'nun şanssız ölümü sırasında araçlar birbirine çok yakın seyrediyordu.. Webber'in kazası sonrası arkasındaki araçla arasında mesafe olması çok daha büyük bir kazayı engellemiş gözlemlediğim kadarıyla..
YouTube - Alonso and Webber huge crash at Brazil 2003

27 Ekim 2010 Çarşamba

Bugünkü maçlar için ayrıntılı yorum girmeye pek vaktim yok sadece Old Firm cephesinde antrenörlerin maçlara bakış açılarını tercüme etmeye çalışacağım.. Ev shibi ekiplerin de resmi sitelerinde bir hareketlilik var mı diye baktıktan sonra maç hakkında ufak bir bahis yorumum olacak..

Kilmarnock vs. Rangers

G.Rangers menajeri Walter Smith elinde bulunan kısıtlı kadrodan biraz şikayet edermiş gibi açıklamalarda bulunmuş.. Takım olarak birçok büyük maçı geride bıraktıklarını, birçok oyuncusunun da uluslararası alanda da görev aldığını belirtmiş.. Bunları belirtirken kullandıkları oyuncuların genişliğinin yeterli olmadığını da eklemiş ve Kilmarnock ile oynayacakları bu maçın diğer büyük karşılaşmalra nazaran ne kadar "awkward" olduğundan bahsetmiş.. Bence gereksiz demek istemiş..

Kilmarnock'un iç saha seyirci desteğinden bir kez daha bahsedeyim.. Resmi steye göz attım, haftasonu Inverness karşısında alınan galibiyet için pek iç açıcı şeyler yazılmasa da, bugün oynanacak olan Glasgow Rangers maçı için 99 Euroluk güzel bir maç paketi sunulmuş..

Kilmarnock gol atar güzel bir tercih olabilir ama Betsson'da bu tarz bir seçenek göremedim.. 3.55'ten ilk golü atar ve son golü atar aynı miktarda bahis alsak 1.77 eder Kilmarnock gol atar.. Başka nasıl bir alternatif yaratırım Kilmarnock'un gol atmasına bilemedim.. G.Rangers kazanır mı bilemediğim için de "Ziyaretçi takım gol yemeden kazanır mı?" bahisine "Hayır" da oynayamıyorum..


St Johnstone vs. Celtic

Celtic menajeri Neil Lennon geçtiğimiz haftasonu kaybedilen Rangers maçı dolayısıyla üzgün olduklarını belirtirken kendilerine gelmenin en iyi yolunun bir sonraki maçı kazanmak olduğunu eklemiş.. Bunu yapmak için de elinden geleni yaptığını ve artık herşeyin oyuncuların karakteri ile ilgili olduğunu eklemiş.. Bunları söylerken de St Johnstone'nın da kolay rakip olmadığını bildiklerini, şu ana kadar sadece bir maç kaybettik diye asıp kesmenin hiçbir anlamı olmadığını, kaybettikleri ekibin de ezeli rakipleri Glasgow Rangers olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizmiş..

Bilet fiyatlarının açıklanması dışında bir habere rastlamadım resmi stesinde St Johnstone'nın.. BBC Scotland'ın geçtiği maç öncesi basın toplantısında ise menajer Derek McInnes, rakibin üst üste iki kere yenilmesinin çok zor olacağından bahsederken, bugün kazanmak için birçok oyuncusundan çok büyük performanslar görmeleri gerektiğini belirtmiş.. Kupada ilerlemek istememizin birçok nedeni var ve bunlardan biri de tabii ki maddi kazançlar sağlamak diye sözlerini noktalamış..

Açıkçası ben bugün Celtic'in müthiş bir geri dönüş yapacağına inanıyorum.. Glasgow Rangers'ın kazanmasına 3 güven versem, Celtic'in kazanmasına 9 güven verirdim.. Üstteki bahis ile kombine edemeyeceğim sanırım ama Celtic handikaplı kafama çok yattı.. Neil Lennon oyuncularını çok güzel motve etmiştir bu maça.. Bir başka kaza daha görmek istemez..

26 Ekim 2010 Salı

Motherwell vs. Dundee Utd

Motherwell'de uzun süredir sakat olan Esteban Casagolda'nın haricinde Keith Lasley de bu maçta forma giyemeyecekmiş..

Craig Conway ise haftasonu oynanan maçta sakatlanmış ve çok büyük ihtimalle kadroda yer almayacak Dundee United adına.. Orta sahada oynayan Danny Swanson ile savunmadan Darren Dods da henüz iyileşmemiş..


Dundee United menajeri Peter Houston basın toplantısında oyuncularının ellerinden geleni yaptıklarını gördüğünü söylerken, son iki maçta da maça iyi başlayamadıklarını ama ikinci yarıları daha iyi oynadıklarını belirtmiş.. Esas yapmaları gerekenin bu performansı 90 dakikaya yaymak olduğunun altını çizerken, Hampden Park'da oynanacak finalde yer alacağımıza inanıyorum çünkü elimizdeki oyuncular o staddaki kupa final ve yarı finallerini görmüş kadar tecrübeliler demiş..


İki ekip geçtiğimiz haftasonu da bütün golleri Dundee United'lı futbolcuların attığı maçta karşı karşıya geldiler.. Sahadan 2-1 galip ayrılan ise ev sahibi Motherwell olmuştu.. Benim henüz özetini izleme fırsatım olmadı ama Peter Houston'ın da dediği gibi takım pek de iyi bir performans sergilememiş.. Yazılan çizlenlere göre Dundee United adına sahanın en iyisi kaleci Dusan Pernis gösterilmiş..


Motherwell'in ben bu sene iyi yolda olduğunu düşünüyorum.. Avrupa tecrübesi edinmeleri de onların kalitelerini biraz olsun arttırdı.. Bu zorlu maçta ev sahibi yenilmezliği en garanti seçim gibi duruyor..
Aberdeen vs. Falkirk

Ev sahibi Aberdeen'de Zander Diamond ve Yoann Folly'nin sakatlıkları hakkındaki son durum maç saatinde belli olacak.. Cumartesi günü oynanan ve 4-2 kazanılan maçta, iki oyuncu da ayak bileğinden problem yaşamıştı.. Andy Considine'nın dizindeki sakatlıktan ve de Nikola Vujadinovic'in ayağındaki çekmeden dolayı bugün oynamaları pek mümkün gözükmüyor..

Falkirk'de savunma oyuncusu Tam Scobbie'nin dizindeki sakatlıktan dolayı oynayamayacağı maçta, Jack Compton ile Tam McManus da henüz iyileşmedikleri için kadroda yer almıyorlar..


Falkirk menajeri Steven Pressley haftasonu oynadıkları Queen of South maçında aldıkları 5-1'lik galibiyetin çok güzel olduğunu ve bu maçtaki performanslarının Aberdeen'in kendilerini daha ciddiye almalarını sağladığını düşündüğünü belirtmiş.. Sözlerini performanslarının iyi gittiğini ve bu maça kazanmak için çıkacaklarını söylerek bitirmiş..


Alt ligin temsilcisi Falkirk, 10 maçta elde ettiği 18 puanla, liderin 5 puan gerisinde 3. sırada yer alıyor.. Alt ligi pek takip etmiyorum ama üst ligde bile Celtic ile G.Rangers'ın kalitelerinin diğer ekiplere göre ne kadar üst seviyede olduğunu bildiğim için, Falkirk'ün kalitesini de tartışırım.. Geçen sene Premier'den düştüler zaten..

Aberdeen ise İskoçya Premier League'de sıkıntılı geçen günlerini geçen hafta elde ettiği flaş galibiyet ile biraz ferahlattı denebilir.. 21 Ağustos'tan beri ilk galibiyetlerini elde ettiler.. 9 maç sonunda 10 puanı bulunan Aberdeen, düşme hattının 5 puan üzerinde yer alıyor.. Bu galibiyet Avrupa kuplarına katılma seviyesine olan farkı da 4 puana indirdi..


Bir önceki turda Hearts'ı 90+4'de yenince Falkirk beni üzmüştü ve adminlerimizden Hakan Solak'ın efsane kuponunun daha da efsane olmasına engel olmuştu..

Hakan Solak Abarttı!..

İşte o Falkirk geçen sene Premier League'deyken de Aberdeen ile 4 kez karşılaşmış ve yalınızca 1 maçta sahadan boynu bükük ayrılmış.. Hearts'ı elerken, rakip iyi futbol oynamıyordu ve kendi evlerindeydiler.. Bugün rakip yine iyi durumda değildi ama haftasonu Hibernian karşısında alınan 4-2'lik galibiyet olmasa sürpriz bir beraberlik neden olmasın derdim.. Ama gerek Falkirk menajerinin korkusuz açıklamaları, gerek geçen sene alınan sonuçlar beni ne alacağım konusunda biraz tereddüte düşürdü.. Bir önceki turda Raith karşısında bile Aberdeen 2 gol yiyip, 3-2 tur atladığı için bu maçta da goller üzerinde duracağım.. İddaa için 1.65'ten üst seçeneği, büro için de garanti seçim 1.5 üst olacaktır.. İki ekibin de en az 1 gol bulacağını düşünüyorum..

24 Ekim 2010 Pazar

SALYA SAÇAN TARAFTARDAN ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİĞE


bir derbi daha geldi çattı. futbolun en zevkli yanı belki de benim için fenerbahçe-galatasaray maçları. bazılarınız eminim mazoşist misin arkadaşım? her sene yenilmekten zevk mi alıyorsun gibi düzeysiz şakalar da yapabilir ancak olay o değil sanırım.

bu derbilerin heyecanı yenilgi ya da yenme meselesi ile açıklanabilen bir heyecan değil. sanırım derbinin genlere işleyişinin etkisi. son 10 yılda kadıköy'deki bariz fenerbahçe üstünlüğü derbinin heyecanına boyut katıyor. bu 10 senelik periyotu nasıl açıklayabilirim bilmiyorum ancak bununla ilgili düşüncelerim yok da değil.

bir defa galatasaray'ın tavan yaptığı 2000 yılından sonra büyük bir düşüşe geçtiği ortada. bu büyük başarı haliyle ülkedeki rakipleri oldukça hırslandırdı. çıtayı yükseklere çıkaran galatasaray rakiplik derecesini artırdı. sadece camialar değil taraftar grupları da galatasaray'ı en büyük rakip olarak görmeye başladılar.

kadıköy'deki durum bambaşkaydı. düşman kardeşler 2000 yılında gelen büyük başarılarla iyiden iyiye hırslandılar. kadıköy'deki her derbi sanki bu büyük başarının intikamı gibi görüldü. kadıköy'deki her maçta taraftar inanılmaz motive oldu.

bu motivasyonu küçümsediğimi düşünmeyin. fenerbahçe taraftarı 10 yıl boyunca yapması gerekeni sami yen'de galatasaray taraftarının yaptığından 3 kat daha iyi yapmıştır. ne yalan söyleyeyim bir taraftar olarak ağızlarından salya saça saça bağıran fenerbahçe taraftarlarını gördüğümde ben bile ürkmüyor değildim. kadıköy'de kurulan bu taraftar baskısı galatasaray futbol takımının performansını yüzde elli düşürürken fenerbahçeli futbolcuları inanılmaz cesaretlendiriyor. aynı baskının sami yen'de kurulamıyor olması galatasaray taraftarının ayıbıdır.

bu gece de 10 yılda gördüğüm taraftar baskısını göreceğim kanaatindeyim.bu anlamda futbolcuların çok rahat olması gerekiyor. takımın büyük eksiklikleriyse umutlarımı söndürüyor.

her şeyden öte hakemin öne çıkmadığı, taraftarın taşkınlaşıp onu bunu yaralamadığı bir maç olur umarım.


Kore GP - Yarışın Ardından


Yarışa yağmur damgasını vurdu..

Yarıştan hemen önce başlayan yağmur nedeniyle gride gitmekte zorlanan araçlar, formasyon turu atmadan, güvenlik aracının arkasında yarışa başladı.. Yağmur devam edince de kırmızı bayraklar ile yarışa ara verildi..

İlk kez düzenlenen Kore GP, yaklaşık bir saatlik bekleyişten sonra güvenlik aracının arkasında tekrar başlatıldı ve sezona damgasına vuran bir yarış izleme fırsatım oldu.. Çok mutluyum..

Çok mutluyum çünkü yarışı hem güvendiğim, hem sizlere önerdiğim, hem de çok sevdiğim Fernando Alonso kazandı..

19'dan 20. tura geçerken kaza yapan şampiyona lideri Mark Webber, arkasında Nico Rosberg'i de götürdü.. Sonrasında da tansiyon hiç düşmedi.. Erken pitstop yapıp avantaj sağlamayı düşünen Jenson Button, güvenlik aracının müdaheleleri sonrası yarışı çok gerilerde bitirmek zorunda kaldı..

Dananın kuyruğu da yarışın son bölümlerinde koptu.. Havanın kararmaya başlamasıyla tüm gözler, tam puan almak için geçerli olan yarışın 75% barajının geçilip geçilemeyeceğine çevrilmişti..

Çünkü 75% geçilirse kurul kararı ile yarış sonlandırılabilirdi ve Sebastian Vettel ekibine görüşünün iyi olmadığını belirten bir mesaj yolladı.. Bu mesaj aslında komiserler kuruluna yollanmış gibiydi ki hemen arkasından Hamilton'a sorulan ışık seviyen nasıl sorusuna, İngiliz pilotun cevabı Vettel'in tam zıttıydı..

"Light level is good, light level is good!.."

Tüm bu konuşmalar gerçekleştikten sonra ilk virajı dönerken Vettel, Alonso'ya geçildi.. Sonrasında yavaşladığı görüldü.. Hamilton da fırsatı değerlendirdi ve o da Alman rakibini geride bırakırken, şampiyonanın kaderinin çizildiği sahneye şahit oldum..

Vettel motorunu patlattı ve aracı alev almasın diye kendi elleriyle söndürme çalışmaları yaptı.. Çok trajikomik bir son oldu RedBull için..

Fernando Alonso rullaz!..

23 Ekim 2010 Cumartesi

Kore GP - Tahminler - Bölüm 2

031 - A Grubu - 0101 - Fernando Alonso

Fernando Alonso eğer şampiyon olmak istiyorsa burada en önde yer almalı.. En önde yer alamıyorsa da Webber ve Vettel'in mutlaka, hatta Hamilton'ın önünde yer alamlı yarış bittiğinde..

İlk gün içerisnde kendini müthiş geliştiren, ikinci güne geldiğimizde son saniyede pole pozisyonunu işleri sadece arabayı kullanmak olan iki tane kabiliyetsize kaptırsa da, aracının gelişimini en üst seviyede verimle kullanan ve bu sezonki performansı için en iyi sezonum diyen İspanyol pilotu tercih ediyorum..

O da sanırım biliyor geri kalan yarışlarda neler yapacağını ki en iyi sezonum diye belirtti.. Galibiyetlere bir halka da burdan ekleyelim..


031 - B Grubu - 0105 - Jenson Button

Temiz taraftan kalkıp fırsatı değerlendirmesini bekliyorum.. Zaten grubun diğer isimlerine göre de şampiyonluk yarışı içerisinde olan tek isim.. Kubica inişli-çıkışlı grafik göstermeye başladı sezon bitmeye yakın.. Rosberg ve Massa'nın da ne kadar zorlasalar da geçebileceğini pek sanmıyorum Button'ı.. F-duct sistemini iyi kullanan McLaren ilk sektörde müthiş hızlıydı.. Bunu da hesaba katıp kalkışta bir sürpriz yapmasını bekleyeceğim açıkçası..


031 - C Grubu - 0124 - Michael Schumacher
031 - F Grubu - 0213 - Timo Glock


Yer aldıkları grupta diğer isimlere göre daha tecrübeli oldukları için bu iki ismi aynı kategoride değerlendirmeyi uygun buldum.. M.Schumacher zaten herkesden daha tecrübeli bir isim.. Timo Glock da yer aldığı zayıf grupta HRT pilotlarından birşey beklemediğimi düşünürsek, tek engel takım arkadaşı Lucas di Grassi olacaktır.. Sıralamada da onun üstünde yer alarak tecrübesini zaten göstermişti..

M.Schumacher'in yer aldığı grupta Rubens Barrichello da var ama Alman pilot çok ağır basıyor yaptığı açıklamalar ve rahat tavırlarıyla.. Adrian Sutil zaten yorumsuz, yazık ediyor altındaki araca.. Kobayashi de balon çıktığına göre M.Schumacher çok sağlam bir tercih olacak..


031 - D Grubu - 0135 - Nico Hulkenberg
031 - E Grubu - 0202 - Jaime Alguersuari


Yine iki ismi aynı kategoriye aldım, bu seferki nedenim de diğer isimlere göre çok daha verimli bir sezon geçiriyorlar..

Hulkenberg takım arkadaşının hemen gerisinde olsa da, ilk 10 ismin dışında, geriye kalanların en verimlisi.. Petrov zaten felaket bir sezon geçiriyor, yarışa da 5 sıra geriden başlayacak.. Heidfeld spekülasyon peşinde, Liuzzi de ilk elemeyi bile geçemedi..

Alguersuari de bulunduğu grupta sadece takım arkadaşına karşı zorlanabilir ama Buemi'den agresif bir tavır sergilemesini ve hata yapmasını bekliyorum açıkçası.. Lotus pilotları Kovalainen ve Trulli'nin de motorlarının gücü pek yetmez Alguersuari ile kapışmaya..

Kore GP - Tahminler - Bölüm 1

030 - Yarıştan ilk kim çıkar?

Açıkçası aklımda Senna ya da Yamamoto var.. Antremanlarda ve sıralama turlarında araçlarına pek hâkim değillerdi.. Pistin yeni olması sebebiyle dışarı taşan araç, tekrar piste geri döndüğünde çok toz taşıyor.. Simülatörde değil de bilgisayar oyunuyla hazırlandığını itiraf eden Senna'nın açıklamalarını da göz önünde bulunduruyorum..

Senna - 6.00 ve Yamamoto - 7.00 veriyor.. Sıralamanın en gerisinde kalan bu isimler için yarış dışı kalmanın tek yolu da zaten aracın kontrolünü kaybetmek olmalı.. Agresif bir tavır sergileyecek kapasitede araçları da yok, yetenekleri de..

Çok fazla tercih verip kafa bulandırmak istemem ama Buemi - 18.00 ve Liuzzi - 18.00 de aklınızda olsun.. Sonuçta sürpriz bir bahis seçeneği olacak burdan alacaklarınız ve iyice takım arkadaşının arkasında kalan Buemi ile, sıralama sırasında ilk seansta elenen Liuzzi'den agresif bir tavır beklemek de yanlış olmaz..


030 - Yarışı kim kazanır?

Biraz iddaalı bahislerle başladım bu haftasonuna.. Öyle de devam edeceğim..

İlk sırada yer alan Vettel'in oranı 1.60.. Çok değersiz.. Elbette alabilir ama bu haftasonunu fantezi bahsilere ayırıyorum.. Sezon sonu geliyor, ilk defa yarışılacak bir pist.. Vettel ve Webber son anda ilk iki sırayı alıp havaya da girmiş olabilirler.. Bunların hepsini kafamda tartıya yatırdım ve sürpriz denemeye karar verdim..

Temiz tarafta olan isimlerden seçmek istedim.. Temiz taraf derken, pole pozisyonu kazanan ismin arkasından bahsediyorum.. İlk iki sırayı RedBull parsellediği için Vettel kalkışta Webber'in önüne kırar mı net olarak bilemem ama kırdığını varsayarsam arkasında yer alan Fernando Alonso ve onun da arkasında yer alan Jenson Button için bir fırsat olabilir..

Zaten Fernando Alonso'yu ne kadar takdir ettiğimi biliyorsunuz, bu durum benim açımdan 3.50'lik orandan maden gibi geliyor.. Pole pozisyonu kazanıp, yarış kazanamama psikolojisini geçen yarış Japonya'da atmış gibi görünse de, stres arttıkça hata yapması da çok muhtemel bir isim Sebastian Vettel..

Ben daha çok sürpriz istiyorum diyenlere de Jenson Button - 15.00 önereceğim..

Celtic vs. Rangers

Celtic Park'a gelirken, Glasgow Rangers adına iki tane sevindirici haber var.. Kirk Broadfoot ve Lee McCulloch sakatlıktan çıkmışlar ve görev verilmesi hâlinde oynayacaklarmış..

Ev sahibi Celtic'de ise ayak bileklerindeki sakatlıklardan ötürü Daryl Murphy ve James Forrest kadroda yer almıyorlar.. Ayrıca Scott Brown ve Beram Kayal da uzun bir süre daha kadroda yer alamayacaklar.. Bu isimlerin dışında sakatlıkları bulunan Thomas Rogne ve Charlie Mulgrew'in ise oynamaya hazır oldukları belirtilmiş..


Celtic patronu Neil Lennon, maç öncesi yapılan basın toplantısında "Old Firm" olarak adlandırdığımız bu maçların önemi her zaman büyüktür ve bu sene her iki takımın da bu maça kadar kayıpsız gelmesi, bu önemi bir kat daha arttırdı derken, bu maçlarda oyuncu olarak da bulunduğum için şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki kazanmak daima güzeldi diye görüş belirtmiş.. Bazı kesimler G.Rangers'i favori gösterebilir çünkü onlar İskoçya Premier League dışında, Şampiyonlar Ligi'nde de yer alıyorlar ama ben iki takım arasında pek bir kalite farkı olduğunu düşünmüyorum açıkçası demiş.. Bütün yük bizim ekibimizi üzerinde, sonuçta ev sahibiyiz ve mutlaka kazanmak zorundayız derken, ortada bir 3 puan var ve bunu günün sonund hanemize yazdırmak istiyoruz diyerek sözlerini bitirmiş..

G.Rangers menajeri Walter Smith ise daha önce sekiz maç geride bırakıp, puan kaybetmeden bu derbiye çıktığımız pek hatırlamıyorum diye sözlerine başlarken, biz sezona iyi başladığımızı düşünüyorduk ama Celtic'in de ligdeki durumuna ve pozisyonuna bakacak olursak, iki ekip de puan kaybetmediği için bu sezon oynanacak dört derbi maç da çok büyük önem taşıyacak gibi gözüküyor diye belirtmiş..


Geçtiğimiz hafta G.Rangers kendi sahasında aşırı güven ve bencillikten harcadığı birkaç pozisyondan sonra Motherwell'den gol yedi.. Jelavic'in sakatlığı sonrası Kenny Miller ile iyi bir ikili oluşturan Naismith formunu giderek yükseltiyor.. Çok güzel bir gol attı ve al da at dercesine de Kenny Miller'a muazzam bir asist yaptı.. Manchester City'den kiralık olarak gelen Weiss ise takıma müthiş bir enerji katıyor gördüğüm kadarıyla.. O da geçen hafta G.Rangers defterine bir gol yazdırmayı başardı sonunda.. Yediği golden sonra maçın tamamiyle hakimi G.Rangers'dı diyebilirim.. Kalite farkının ortaya çıktığı bir maçtı..

Hafta arasında oynadıkları Valencia maçında ise attıkları gole kadar müthiş bir baskı kurmuşlar.. Sonunda da duran top organizasyonu ile Edu golü bulmuş.. Golden sonra yine Edu'nun ceza sahası dışından bir şutu da direkten dönmüş.. İkinci yarının başlarında Edu sanırım rakip kaleye attığından daha etkili bir kafa golünü bu kez kendi kalesine attı.. Golden sonra yine G.Rangers maçta üstün olan taraf gibi gözüktü bana.. Edu rakibi yine bir gol pozisyonuna soktu ama kaleci McGregor engel oldu rakibin golüne..

Celtic ise geçtiğimiz hafta kısmen zorlu sayılabilecek bir deplasmana gitti.. Dundee United karşısında ortada geçen ilk dakikalardan sonra golü buldular fakat ev sahibi ekibin de cevabı çok gecikmemişti.. İlk yarı karşılıklı ataklarla geçtikten sonra ikinci yarının başında biraz kıpırdansa da Dundee United sonrasında tamamen kontrolü Celtic'e kaptırdı.. Bariz bir elle müdahele sonrası penaltıyı es geçen hakem sonrasında alakasız bir penaltı verince ortalık karıştı.. Ev sahibinin yoğun itirazlarına yardımcı hakeminin de katılmasıyla penaltıyı iptal edince, bu sefer de Neil Lennon kenarda kendinden geçti.. Tam olaylar yatışıyor derken, iki tane daha penaltı verilebilecek pozisyonu çalmayan hakem maça damgasını vuracaktı ki günün kahramanı iki golü da atan Gary Hooper oldu..


Maç eğer Ibrox'da oynansaydı, araştırmamı yaptıktan sonra pek çakıl taşına rastlamazsam gözüm kapalı G.Rangers derdim.. Zaten Celtic'den daha iyi olduklarını düşünüyorum, bir de maç iç sahada olsaydı, güzel bir seçim olabilirdi G.Rangers galibiyeti.. Ama maç Celtic Park'da olduğu için biraz daha dikkatli düşünmek gerekiyor.. İki takımın da bugüne kadar oynadığı maçları özet de olsa, canlı da olsa takip etme fırsatım oldu ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki pozisyona girmekte pek de sıkıntı çekmiyorlar.. Aklımda 2.5 gol üstü bahisi vardı yazmadan önce ve yazdıkça bu tercih daha da netleşti diyebilirim.. Kesinlikle dünkü Hearts galibiyeti kadar bariz bir bahis değil onu da belirteyim ama Valencia maçında girdiği pozisyonları görünce G.Rangers'in Celtic karşısında da çok etkili olabileceğini kestirmek zor değil..

Tansiyon kesinlikle yüksek olacaktır.. Neil Lennon'ın kenardaki hâllerini görünce ben bu maçtan bir kırmızı kart bekliyorum açıkçası.. Çok heyecanlı bir isim ve istemediği şeyler olursa sahada kendini müthiş kaybediyor.. Bu maç için istatistik ne kadar geçerli olur bilmem ama Neil Lennon henüz yenilgi yüzü görmedi Celtic Park'da çıktığı maçlarda..

Aralarındaki son maçların aksine, bu maçların ligdeki sıralamayı belirleyeceğinin çok iyi farkında olan bu iki takımın maçında karşılıklı gollerin olmasını bekliyorum.. İkisi de mutlaka gol bulacaktır o yüzden bürolardan bu seçeneği alabilirsiniz.. İddaa için de en akla yatkın tercih üst gibi duruyor taraf seçip riske atmaktansa..
Aberdeen vs. Hibernian

Pittodrie'ya konuk olacak Hibernian'da geçen hafta hafif sakatlık geçiren Ian Murray kafileye dahil edilmiş.. Şimdilik bir sıkıntısı yok gözüküyor.. Takımda Darryl Duffy ve Merouane Zemmama dışında eksik yok..

Aberdeen'de ise sakatlığından yavaş yavaş kurtulmaya başlayan defans oyuncusu Nikola Vujadinovic'in dışında ayak parmağında kırık olan Peter Pawlett ile Fraser Fyvie de kadroda yer almıyor..


Aberdeen menajeri Mark McGhee, rakibin yeni hocasının Hibernian'ı olumlu etkileyebileceğini söylerken, biz yeni gelen hocanın özelliklerini iyi analiz ettik, duran toplarda neler yapabileceğini, oyuncularını nasıl motive edebileceğini de biliyoruz ama önemli olan onların ne yapacağı değil, bizim ne yapacağımız diye belirtmiş..

Hibernian'ın Pazartesi günü göreve başlayan yeni hocası Colin Calderwood'u Nott. Forest'dan tanıyorum.. Takımı Championship'e taşırken ne kadar başarılı olduysa, Championship'de de beni bir türlü keyiflendirecek futbolu oynatamadı.. Düzenlenen basın toplantısında, takıma yeni bir hoca geldiğinde herkes bir anda nasıl pozitif olursa, o şekilde bir pozitif havaya hâkimiz derken, sadece sahaya çıkacak oyuncular değil, yedek kulübesi, çalışanları ile birlikte bir takım havasına girmiş bulunuyoruz diyerek sözlerini noktalamış..


Maç için bir tahminde bulunmak için Hibernian'a değil de Aberdeen'e bakmak lazım.. Aberdeen de kendi evinde Hearts'a yenildi geçen hafta ve pek de iyi sinyaller vermedi.. Yine pek güvenmesem de, yeni menajerin de etkisiyle Hibernian kazanır tercihini 2.60'dan denerdim.. Hibernian yenilmez tercihi de 1.40'lık oranıyla kombinelerinizde yer alabilir..

Formula 1 - Kore GP - İkinci Günün Ardından

Kore'de ikinci gün zirvede yer alan isim RedBull pilotu Sebastian Vettel oldu..

Son antreman turunda Robert Kubica'nın zirvede olduğu haberleri gelince, içimde bir umut belirmişti.. Acaba diyordum, Kubica bu işi bu sefer kıvırabilecek mi.? Zemiminin yeni olmasından dolayı toz tutması, pilotların sert lastiklerle ilk zaman turlarını atmalarına sebep olmuş.. Yol tutuşunun artmasıyla son bölümde bir anda bütün pilotlar piste çıkınca hâliyle trafik de olmuş.. Hamilton, Alonso ve özellikle de Vettel trafikte takılıp iyi zaman turlarını atamamışlar.. Zamanlamasını iyi ayarlayan Robert Kubica ise en hızlı zaman imza atmış..

Son Antreman Sonuçları
Formula 1? - The Official F1? Website



Sıralama turlarına yetişebildim..

Force India maalesef yine hayal kırıklığı yarattı bende.. Seneye fena değişiklikler olabilir.. Vitantonio Liuzzi ilk elenen isim olurken, Adrian Sutil de 14. sıradan yarışa başlayacak.. Bir diğer hayal kırıklığı Vitaly Petrov ise hızlı tur attığı sırada pist dışına taşıp ancak 15. sırada kendine yer bulabildi.. Geçen yarış da start anında kazaya sebebiyet verdiği için 5 sıra cezasını da düşünürsek, Vitaly Petrov için kabus dolu bir Cumartesi geride kaldı denebilir..

Kamui Kobayashi ise 12. sırada kendine yer buldu.. Takım arkadaşı Nick Heidfeld'in hemen önündeydi, Force India ve Toro Rosso'nun da önünde yer aldılar birlikte ama Mercedes ve Williams ekiplerini de geçemediler..

Rubens Barrichello ve Hulkenberg 10. ve 11. sırada yer alırken, son elemeye kalıp 9. olabilen M.Schumacher'in aksine Nico Rosberg; Kubica, Massa ve Button'ı geride bırakıp, zirvedeki dörtlünün hemen arkasında yer aldı..

Zirve de oldukça karışıktı sıralamanın son anlarında.. Bir kez daha bu şekilde sonuçlanan sıralama olduğunu hatırlıyorum.. Ben Fernando Alonso oynamışken 0.002 saniye ile kaybetmiştik..

Mark Webber diğer isimlerden biraz daha önce çıkıp, bir fazla tur daha attı.. Fernando Alonso damalı bayrağı gördüğünde kendi derecesini geliştirmişti ama Vettel ile Webber henüz son sözlerini söylememişlerdi.. Son sektöre girerken iki isim de Alonso'nun gerisindeydi fakat virajlı olan son sektörü çok hızlı geçti iki isim de.. Önce Sebastian Vettel pole pozisyonunu devraldı.. Ardından Mark Webber de Fernando Alonso'yu geride bırtaktı fakat takım arkadaşının gerisinde 2. sırada yer aldı..

Sıralama Sonuçları
Formula 1? - The Official F1? Website

22 Ekim 2010 Cuma

Hearts vs. St Mirren

Rakibini Tynecastle'da konuk edecek Hearts'da orta saha oyuncusu Ian Black kadroda yer almıyor.. El kemiklerinde kırık varmış.. Andrew Driver, David Obua ve Lee Wallace da kadroda yer almayan diğer isimler..

St Mirren cephesinde ise Bolton'dan 20 yaşındaki orta saha oyuncusu Aaron Mooy'un kiralanması gündemde.. BBC'nin verdiği kafilede yer alıyor bu isim.. Steven Thomson, David Barron, Craig Dargo ve Sean Lynch ile birlikte dizinden ameliyat olan kaleci Paul Gallacher da bu deplasmana götürülmedi..


Basın toplantısında konuşan Hearts'ın hücum oyuncusu Calum Elliot, nedense bu sezon deplasmanda olduğumuz kadar iç sahada başarılı değiliz derken, fakat bu maça çıkarken kazanmamız gereken maçların hangisi olduğunun bilincindeyiz demiş.. Geriye dönüp baktığımda Motherwell maçı sadece canımı sıkıyor, onun dışında mental anlamda bir problemim yok bu maç öncesinde diye belirtmiş..

St Mirren adına da defans oyuncusu John Potter konuşmuş.. İskoçya Premier League'da yaptığınız basit hataların sizlere nelere mâl olduğunu hepimiz farkındayız derken, ilk golü atmakta sıkıntı çekiyoruz, bazen kalemizde bir değil, iki gol üst üste gördüğümüz de oluyor demiş.. Eğer kalemizde ilk golü yemeden, biz gol atmayı başarabilirsek, maçlardan daha başarılı sonuçlarla döneceğimize inanıyorum diye belirtmiş..


Geçen haftaki Aberdeen - Hearts maçının güzel bir özetini izledim.. Suso Santana ve Calum Elliot ile kanatları çok iyi kullanmış Hearts.. Ortada da Kevin Kyle çok güzel bir bitirici rolünde.. Zaten Calum Elliot da resmi siteye Kevin Kyle ile birlikte oynamanın kendi oyununu çok geliştirdiğinden bahsetmiş.. Resmi sitede menajer JJ'in de açıklamalarına da denk geldim.. Evlerinde henüz galibiyetle tanışmamış olmalarının pek problem yaratacağını düşünmediğini belirtirken, Marius Zaliukas ve Lee Wallace'in eksiklerinin önemli olduğunu eklerken, geçmişe döndüğümüzde başarının arkasında evimizde kazandığımız puanlar olduğunu biliyorum, sakatlarımız iyileşince çok daha iyi olacağız demiş..


Benim bu hafta en güvendiğim tercih Hearts galibiyeti diyebilirim.. Zaten G.Rangers ve Celtic'i bir kenara bırakırsam, geriye kalan ekiplerden en kaliteli kadroya da Hearts sahip.. Jim Jefferies'in de dediği gibi iç sahada pek başarılı olmasalar da şimdiye kadar, St Mirren alınabilecek galibiyet için en ideal ekip gibi gözüküyor.. Puan durumuna bakarak da bu yorumu yapabilirdiniz ama, 1.55 görünce insan biraz çekinebilirdi, bu oran neden bu kadar fazla diye.. Bürodan single aldım.. İddaa için ise mutlaka kombinelerimde yer alacak..

Hamilton vs. St Johnstone

Ev sahibi Hamilton, yazdan beri sakatlığından beri forma giymeyen Alex Neil'in de katılımıyla, tam kadro olarak bu maça hazırlanmışlar..

St Johnstone ise New Douglas Park'a gelirken, kalecileri Peter Enckelman'ın durumu maç saatinde belli olacak.. Cezalı durumda bulunan savunma oyuncusu Steven Anderson takımdaki yerini alamazken, sakatlığı geçen orta saha oyuncuları Murray Davidson kafileye katılmış..


Hamilton menajeri Billy Reid, düzenlenen basın toplantısında, takımın son beş-altı haftadır oynadığı futboldan memnun kaldığından bahsederken, Inverness maçındaki galibiyetten sonra rakip takımı tehdit edecek gol pozisyonlarımız ve futbolumuz olduğu için mutluyum demiş.. Zor bir maç olacak ve sizleri temin ederim ki çok rekabetçi bir maç bizleri bekliyor diye eklemiş..

St Johnstone adına konuşan asistan menajer Tony Docherty ise hücumda çok etkili olup, defans yaparken de kalemizi iyi savunmayılız, yaptığımız işlere daha çok özen göstermeliyiz derken, endişe duymanız gereken şey pozisyon üretip üretemediğinizdir ama biz bunları ürettiğimiz için, aynı şekilde de Cumartesi günü de üretmeye devam edersek herşey sahada çok daha güzel olacak demiş..


Hamilton cephesinde menajerin bahsettiği beş-altı haftalık dilimde kaybedilen iki maç var ve bunlar da G.Rangers ile Celtic karşısında alınmış.. St Johnstone da iç sahadaki performansını dış sahaya pek yansıtamadı bu sene ve özellikle son maçlarda bu durum çok açığa çıktı.. Üç sonuca da açık bir mücadele gibi gözüküyor.. Pek güvenmesem de aklıma en çok yatan bahis TGS 2-3 oldu..



Motherwell vs. Dundee Utd

Motherwell'de orta saha oyuncusu Marc Fitzpatrick dizindeki sakatlığı tamamen atlatmış ve kadroda gözüküyor.. Yine dizinden problemli bir diğer isim Esteban Casagolda ise ameliyat olmuş ve iki hafta daha kadroda yer almayacakmış..

Rakip Dundee United da ise savunmada yer alan Darren Dods'un sakatlığı menajer Peter Houston'ı kara kara düşündürüyormuş.. Orta sahada oynayan Danny Swanson'ın sakatlığı henüz geçmemiş ama geçen hafta dizinden darbe alan Craig Conway'in herhangi bir ciddi sağlık problemi yokmuş..


Dundee Utd menajeri Peter Houston dış sahadaki güzel performanslarının, G.Rangers ve Celtici'i bunların dışında tutabilirsiniz, devam etmesini umduğunu belirtmiş.. Yarın, Cumartesi, dikkat etmemiz gereken en önemli şey ise defansta hatasız oynamak olmalı çünkü rakibimizin ön alnda yer alan dört hücum oyuncusu da gollerin nerden ve nasıl atıldığını çok iyi sezebilen oyuncular demiş..

Motherwell menajeri Craig Brown ise centilmence bir maç beklediğini, iki takımın da futbol oynamayı seven bir yapısı olduğunu, Dundee United ve Peter Houston ile karşılaşmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtmiş.. Futbol standartımızı biraz daha yükseltmeliyiz, geçen hafta kötü de oynadığımızı söyleyemem ama eğer günümüzde olursak Dundee United'ı yenebiliriz diyerek zölerini bitirmiş..


Daha önce belirtmiştim, Dundee United bu sezon deplasmanda oynadığı maçlarda AEK'ya bile yenilmedi.. Tek yenilgilerini, 4 gol yedikleri G.Rangers karşısında elde ettiler.. Motherwell kesinlikle bir G.Rangers değil ama onlar da geçen hafta G.Rangers karşısında pek etkili değillerdi.. Yine ortada bir maç.. Zorlanarak tercih vermem gerekirse ev sahibi yenilmezliğini düşünüyorum..

10'UN GELİŞİ


terim'di, karaman'dı, avcı'ydı derken galatasaray'ın yeni teknik direktörü hagi oldu.

gelinen noktada sürecin pek de iç açıcı olduğunu söyleyemeyiz. rijkaard'ın ne büyük umutlarla ve bir sistemin mucidi olarak getirtildiğini dün gibi hatırlıyorum. rijkaard sanıyorum ki hayatının en ilginç deneyimini yaşadı türkiye'de. avrupalı bir ekolü, portakalların kendilerine has keyif veren sistemini yerleştirmek gibi bir amacı var mıydı bilmiyorum ancak bir derdi varsa da bunu her dem amatör türk futbolcusuna aktaramadı. sevilmeyen bir karakter olup çıktı ve pek tabii sabote edilerek afaroz edildi.

hagi, rijkaard'a göre daha şanslı. 96-2000 arası futbolcuların hangi zihniyette olduğu gerçeğini bizzat yaşadı giga. balkanlı oluşu ve kültürümüze yakınlığı, agresif kişiliği ve tabii ki müthiş yeteneği, şaşadan büyük hareketlerden gözleri kamaşan türk seyircisi için onu adeta bir futbol tanrısı yaptı. yaptığı hiçbir kötü hareket onun sevgisini gölgeleyemedi. bu yazdıklarım hagi'nin başarısını küçümsediğim anlamına gelmesin ancak hagi birkaç ay içinde türk insanının ne istediğini anlamıştı.

1.5 sezonluk teknik adamlık sürecini de detaylarıyla hatırlıyorum. ligi şampiyon bitirememesine karşın pek çok kişinin takımın başında kalacağını düşündüğünü, bütün bunlara rağmen istifasını sunduğunu ve üzüldüğümü de.

1.5 yıllık performansına baktığımızda aman aman bir başarısızlık da yaşattığına inanmıyorum hagi'nin. belki bir sezon daha takımın başında kalsaydı meyvelerini toplayacaktı yaptıklarının.

terim'in teklifi reddedişi canımı sıktı geçen gün ancak şimdi düşünüyorum da terim acaba hagi kadar iştahlı olacak mıydı başarı için? aç mıydı başarıya? pek sanmıyorum. o anlamda sanki hagi'nin gelişi daha hayırlı olacak.

her şeye rağmen işi pek kolay değil giga'nın. elindeki kadro kendi düşündüğü futbolculardan meydana gelmiyor ve 4 galibiyet 4 malubiyeti bulunan bir takımı devralmış durumda. hem de ezeli rakibi ile oynayacağı haftada.

sonuçlar ne olursa olsun rijkaard'a gösterilen tepkilerin gösterileceğine inanmıyorum. hagi galatasaray kulübü ve taraftarları için bir başkadır. onunla aramızdaki bağ farklı sanıyorum. tabii son zamanlarda yeni yetmelerin doldurup bizi elaleme rezil ettiği ASY tribünleri için garanti veremiyorum. işler kötü giderse, böylesine efsane bir ismi yuhalayabilecek kadar patavatsızlaşacaklar mı acaba?

Formula 1 - Kore GP - İlk Günün Ardından

İlk iki antreman sona erdi ve zirvede şu an için RedBull pilotu Mark Webber yer alıyor.. Erken saatlerde olduğu için izleme fırsatı bulamadım ama son antremanı ve sıralama turlarını bu gece, sabaha karşı izleyeceğim..

İlk kez yarışılacak bu pistte ilk gün kendi adıma pozitif birşeyler çıkaramazdım ama yarın daha net şeyler kafama oturmaya başlar.. Pilotların bazıları memnun, bazıları ise şikayetçiler..

Bugüne kadar yazdıklarımdan M.Schumacher ve Alonso isimlerini ön planda tutmuştum.. Kobayashi ve Kubica'yı da listeme sürprizler olarak eklemiştim..

Fernando Alonso ilk antremanda piste alışma sürecini en hızlı atlatan isimlerden.. İkinci antremanda elde ettiği derece ile arasında neredeyse 6 saniye fark var.. Bu dikkat edilmesi gereken bir durum bence..

Altındaki araba olmasa hiçbir şekilde üst sıralarda yer alamayacağını savunduğum Sebastian Vettel ise ilk antremanda elde ettiği 2 saniye geliştirebildi sadece ikinci antremanda.. Kubica'da Webber, Alonso ve Hamilton'ın ardından dördüncü sırada yer aldı..

Sebastian Vettel antremanlar sonrasında pit girişi oldukça sınırların üstünde çünkü kör, birisinin pite girip giremeyeceğini göremiyorsunuz ve pite girecek olanlar yavaşlamak zorundalar derken, M.Schumacher ne kadar tecrübeli ve olaya hâkim olduğunu kanıtlar nitelikte açıklamalar yaptı..

Efsane Alman pilot M.Schumacher bu tür konuları konuşabileceğimiz bir çok pist var, bu yüzden çok olağandışı olan bir pit girişi ya da çıkışı görmüyorum diye belirtirken bazı pilotların bahsettiği kadar zararlı değil bu durum açıklamasını yapmış..

İlk Antreman Sonuçları
Formula 1? - The Official F1? Website

İkinci Antreman Sonuçları
Formula 1? - The Official F1? Website

21 Ekim 2010 Perşembe

Pilotlar, Kore Pistini Övdüler

Pilotlar, son anda yetiştirilen pistin yapısını gördüklerinde şaşırdıklarını ifade ettiler.

Felipe Massa "Çok ilginç görünüyor. Dün pisti gezdiğimizde, bir çok pisttekine benzer bir çok viraj olduğunu gördük."

"Yavaş virajlar, güçlü fren noktaları, uzun düzlükler, çok hızlı virajlar ve 3-4. vitelerde dönebileceğiniz orta hızlı virajlar var. Her şeyden biraz var ve gerçekten ilginç görünüyor." dedi.

Lewis Hamilton "Burayı yetiştirdikleri için sevilmeyi hakediyorlar. Gerçekten iyi bir gösteri sunacak gibi." dedi.

Nick Heidfeld "Pist gerçekten hoş görünüyor. Pistin şekli harkia ve henüz her şey bitmemiş olsa da son haftalarda duyduklarımdan sonra beklediğimden daha iyi." dedi.

Sebastian Vettel "Pisti bu sabah yürüyerek gezdik ve ilginç görünüyor. Bir çok tribün var, bu yüzden umarım çok fazla insan gelir."

"Pistin kendisinin ne kadar yol tutuşa sahip olduğunu göreceğiz ancak burada yarış olmayacağı söylentilerinden sonra, çok iyi iş çıkarmışlar. Bir çok şey tamamlanmış ve piste çıkışta sorun olmayacak." dedi.

Pilotlar pistin yapısını övüyor olsa da mühendisler, pistin çok kaygan olacağı konusunda şüphelerini koruyorlar.

Bugün güvenlik aracının pistte keşif turu attığı sırada, farklı çizgiler denerken pist dışına çıktığı da son haberler arasında.

Felipe Massa, Kore'de hem doğru ayarları bulmanın hem de pist üstünde kalmanın büyük çaba gerektireceğini düşünüyor.

Massa "Güvenlik aracı bile zorluyorsa, siz de pist üstünde zorlarken, fren noktasını çok hafif kaçırabilirsiniz."

"Belki ilk gün çok fazla aracın pist dışına çıkacağını göreceğiz çünkü pist çok kirli."

"Bir de ayarlara odaklanmamız lazım çünkü pistin bir yerdeki yapısı diğer tarafta farklı ve kirli bir günün ardından diğer gün pistin yüzeyi temizlendiğinde ayarlar da farklı yönde gidebiliyor."

"Bu yüzden ayarları her gün değerlendirmemiz lazım çünkü böyle pistlerde ilk gün ile 2. gün arasında çok büyük fark olur." dedi.

Pistteki tek güvenlik endişesi ile son virajın olduğu yerdeki duvar oldu.
Toro Rosso, Kore'de F-Kanalı Kullanmayacak

Sezonun son aero testinin ardından takım, beklentilerin karşılanmaması nedeniyle hayal kırıklığına uğramıştı.

Takımın resmi internet sayfasına yazan Alguersuari, Kore'de uzun düzlükte f-kanalın etkili olacağını da kabul etti.

Alguersuari: "Kore'ye gitmeden önce sezonun son aero testinde STR5'i kullandım. O testte, Kore'de f-kanalı kullanmayacağımıza karar verdik. Beklediğimiz sonuçları vermedi, utanç verici; pistin çizgisi itibari ile avantaj saylayacaktı"

Toro Rosso'nun ilk olarak f-kanalı İtalya'da kullanmasına rağmen henüz bu sitemi yarışa taşıyamadılar. Kore'de de bu sistemin kullanılamayacak olması, Sauber'in yakalanma umutlarına da bir anlamda darbe vurdu.

Buna rağmen Alguersuari, Toro Rosso'nun Kore'de başarılı bir hafta sonu geçirebileceğine inanıyor.

Alguersuari: "Hafta sonu hakkında yine de iyimserim. Bu pist, herkes için yeni ve takımlar önceki verileri temel alamayacaklarından simülatörlere de yeni. Bu, küçük ve büyük takımları daha eşit şartlara getiriyor."

"Aracı çalıştırmada iyi bir şey bulursak belki de iyi bir sonuç alabiliriz. Yine de dört gözle bekliyorum; yeni bir pisti, yeni bir ülkeyi ve yeni bir kültürü keşfetmek her zaman heyecan vericidir."


Kore pistinde iki tane uzun düzlük mevcut, son sektörde ve ilk sektöre girişte bu düzlükler.. Ciddi anlamda fduct güzel bir avantaj sağlayabilirdi bu iki düzlükte de ama, Alguersuari testlerden memnun kalmadıysa, aracın uyum problemi yaşıyor olması gerekir.. Alt sıralarda yer alan takımların diğerlerinden bir adım öne çıkması için bu tip durumları kullanması gerekir..
Kore'de Yağmurlu Bir Hafta Sonu Olabilir

Yerel tahminlere göre Japonya GP'ye büyük etkisi olan o denli yağmurun burada da olacağını tahmin etmiyor.

Ama Kore Uluslararası Pisti'ndeki hava, hafta sonunun büyük bölümünde bulutlu, serin ve hafif rüzgârlı olacak; bunun yanı sıra Cumartesi günü geç saatlerde, Pazar günü ise gün içinde az da olsa yağmur ihtimali var.

Bazı haberlere göre de Pazartesi günü Mokpo'da kesinlikle yağmurlu bir hava olacak.

Virgin Takım Patronu John Botth: "Önümüzdeki çok ilginç bir hafta sonu olacağını düşünüyorum"

Yerel haberlere göre isim sponsoru bulunmayan pistteki yarış için şimdiye kadar 60.000 bilet satılmış.

Yarış organizatörlerinin Halkla İlişkiler Sorumlusu Yoo Keun-Sang: "Açıkçası ilk F1 yarışımız iyi hazırlanmadık"

"Eğer bu sene başarılı bir şekilde ev sahipliği yaparsak, gelecek sene durum çok daha farklı olacak."


Yağmur yağsa da keyifli bir yarış izlesek..


Alonso: "İlk İzlenimlerim Olumlu"

Alonso: "Dün gece Seul'e geldim ve bu sabah ilk Kore GP için Yeongam'a geçtim. Öğle yemeğiş ardından piste gittim. Çünkü pistin neye benzediğini kendim görmek istedim. İlk izlenimimin olumlu olduğunu söylemeliyim."

"Her şeyden önce büyük bir sürpriz yok; önceki haftalarda simülatörde gördüklerimiz ile gerçek arasında çok şey aynı. Çok ilginç bir pist görüntüsünde. Üzerinde sürmek eğlenceli olmalı, özellikle de son bölümde. Pist nereye benziyor? Farklı yerlerin karışımı gibi. İlk sektör bana daha çok Bahreyn'i hatırlatıyor; sizi 180 derecelik viraja götüren sert fren gerektiren uzun düzlüğü ile. İkinci bölüm ise Türkiye'ye benziyor, özellikle de 11. viraj. Orası, Türkiye'deki 8. virajı hatırlatıyor. Son bölüm ise Abu Dhabi'nin son bölümüne benziyor"

"Yeni bir piste gittiğinizde sürüş açısından her zamankine göre daha meraklı olursunuz. Bu yüzden Cuma günü ilk turu atmak çok uzun sürecek gibi. Seyre değer bir yarışın içinde olabileceğimizi düşünüyorum. Geçişin mümkün göründüğü en azından bir iki yer var, özellikle de bir kilometreden fazla uzunluktaki düzlüğün sonundaki 3. virajda fren bölgesi. Yarışın ilk turu oldukça hareketli olmalı, hatta kalkışta göreceğimizden fazlası"


Aferin oğlum Alonso.. Sen olumlu izlenimler edin, başarılı sürüş gerçekleştir ki ben de keyif alayım seni izlerken.. Şaka bir yana herkesin ilk kez yarışacağı bu pistte, detayları sürücü kaltiesi belirleyecek diye bir kez daha belirtmek istiyorum.. O kalitede bence fazlasıyla mevcut Alonso'da..

20 Ekim 2010 Çarşamba

RİJKAARD'IN ARDINDAN SAGU,MERSİYE,AĞIT YAKMAK!


neye üzüldüklerini anlayamıyorum. iki yıllık büyük başarısızlığın mazoşistliği mi bu? türk insanının karakteri yani? bu duygusallığı bırakmak lazım, beyler!. duygusallık yerinde zamanında ve kişisine göre yapılır. kewell'ın gidişine isyan edenlere de anlam verememiştim. hakan şükür için bu kadar yas tutan oldu mu? kaptan bülent'i havaalanından uğurlayan? şampiyonluğu ağlaya ağlaya karşılayan şaş için gözyaşı döken? hangileri daha fazla emek verdi bu takım için? bir düşünün beyler! doğru yer doğru zaman ve doğru kişi mi?

POLAT OTEL'DEN KAOS ÇIKTI

terim'in gelme ihtimali için yorumlarımı bildirmiş, heyecanlandığımı belirtmiştim. terim ailevi sorunlarını öne sürerek görevi kabullenmedi. anladığım kadarıyla polat ve grubu ile anlaşamayacağını düşündü.bir çöplükte birden fazla horoz öteceğini sezdi anlaşılan ve görevi kabul etmedi.

rijkaard'ın gideceğini tahmin ediyorduk ama bu aşamadan sonra ne olacağını açıkçası pek düşünmemiştik. takımın başına geçmesi için en büyük aday terim'in görevi reddedişi işleri çıkmaza sokmuş gibi. bu dakikada kimi bulur da getirirler? hele ki fener maçının öncesinde. tahminim böyle bir deliliği ancak yılmaz vural yapabilirdi. içten içe o deliyi istemiyor değilim ama sanırım onunla çalışmazlar. abdullah avcı'yı da düşünüyorum aslında, bir istikrar abidesi ve iyi bir teknik adam. galatasaraylı da! belediyede misyonunu tamamladı kanaatindeyim. galatasaray'da kendini sınayabilir.

hakan şükür'ü sevmeme rağmen teknik direktörlüğünü istemiyorum. galatasaray'ı staj mekanı da yapmamak lazım. aynı şey tugay için de geçerli. hagi de geldiğinde böyle düşünüyordum. takımın başına tecrübeli bir türk getirilmeli. otoriter aynı zamanda babacan olmalı. bu tariflere terim tıpatıp uyuyordu ancak kabul etmedi. sonraki aday yılmaz vural dediğim gibi. ama onu da kulüp tercih etmeyecektir. herkes gibi olacakları merakla bekliyorum

"TERİM" SÖZÜ DAHİ HEYECANLANDIRIYOR


terim'in kabadayı tavırları, kendini beğenmiş hali ve buna benzer birden çok sebep kendisini çok sevmemi engelliyor. ancak çoğunluğunu oluşturuduğunu düşündüğüm birçok galatasaraylı gibi teknik adamlık için onun adının geçiyor olması beni heyecanlandırıyor.


96-2000 yılları arasında yaşadığımız mutlulukları ve çekirdek kadronun 2000-2010 arasında rakiplerinden çok da geride kalmayışını inkar edecek adam varsa çıksın konuşsun. bu anlamda terim'in sami yen tribünlerindeki kredisi sonsuzdur. keza kendisi için terim istifa diye bağrılmıştır da ama bunu ülkenin spor kültürüne bağlıyorum. ingiltere'dekine yakın bir spor kültürüne sahip olsaydık böylesine efsaneleşmiş bir insanı yuhalamayacak kadar ahdevefa sahibi bir taraftar kitlesine de sahip olurduk. gerçi 2002-2004 arasındaki o başarısızlık, 6 kasım faciası bile terim için bütün sami yen'in bağırmasına vesile olamamıştır. bunu da kenara yazayım...


rijkaard'la ten uyuşmazlığını defalarca yazarak kafa şişirme niyetinde değilim. bana kalırsa o defter kapandı. yönetimin işleri maraba-ağa ilişkisiyle sürdürdüğü meselesine ve yetersizliğine de değinip can sıkmayacağım. beni heyecanlandıran terim'in hırsını yeniden sahada görebilme ümididir.


2002'de başa gelen terim ben kralım, ağayım, milan'ın başından geliyorum havalarındaydı ve kanıtlayacağı da pek bir şey yoktu. hala yok! ancak karizmasının da eskisi gibi olmadığı ortada. bazı köşe yazarlarının dediği gibi bu heyecana kendisi de muhtaç. bu heyecanı kendisine sunan galatasaray'sa onun öz yuvası. dolayısıyla bu birliktelik beni heyecanlandırıyor. 96-2000 arasında sigara dumanları arasında gözlerim yaşara yaşara izlediğim galatasaray geliyor aklıma. her maçı forse eden, gole doymayan, tribünleri susmayan galatasaray...


kulüp için hayırlısının olmasını diliyorum...

19 Ekim 2010 Salı

YENİ YAZARIMIZ: respect

minyatürkalemaç'a taze bir kan geldi diyebilirim. artık yalnızca türkiye futbolu hakkında bir şeyler karayalan bir platform değil burası. respect F1 ile ilgili bütün yorumlarını bizimle minyatürkalemaç'ta paylaşacak. tabii türkiye ligi maçları ile ilgili de yazılar yazacak. yeni yazarımıza hoş geldin ve kolay gelsin diyorum.
Senna Kore'ye Simülatörde Değil, Oyunda Hazırlanıyor

Takımların çoğu daha önceki pistlerde deneyimlere sahipti ancak bu hafta sonu yeni pist herkes için yepyeni bir deneyim olacak.

Globo'ya konuşan Senna "Pistin yeni olması bir şey değiştirmeyecek."

"Bu sadece Formula 1'in çok yüksekte olmasından kaynaklanmıyor, aynı zamanda takımlar arasındaki kaynak farkından kaynaklanıyor."

"Büyük takımlardaki pilotlar yarışa modern simülatörlerde hazırlanıyorlar, ben ise video oyunlarında hazırlanmaya çalışıyorum." dedi.


Bruno Senna'dan çok çarpıcı bir açıklama.. HRT pilotu olan Senna kaynak azlığından simulator ile değilde video oyunlarıyla hazırlanıyormuş.. Virgin de yeni takımlardan, belki Lotus da kaynak sıkıntısı çekiyordur.. Geride olan takımların burda da geride kalacağı gerçeğini değiştirmeyeceği net sanırım.. Çünkü simülatör ile çalışan yüksek gelirli takımlar, yeni bir pist de olsa Senna gibi video oyunundan çalıştığını açıklayan kişilerden daha başarılı olacaklardır..

18 Ekim 2010 Pazartesi

Konyaspor - Fenerbahçe Maçı Ardından

Volkan, Gökhan Gönül, Lugano, Yobo, Caner, Dia, Mehmet Topuz, Emre, Stoch, Özer, Niang..

Bu kadroyu görünce maçtan önce nasıl sevindim bilemezsiniz.. Hatta bahis analizleri paylaştığım bigbahis.com'da da maç hakkında ufak bir analiz yapıp Fenerbahçe kazanır ve gol yese de yemese de üst olur diye tercihler belirtmiştim..

Tek korkum sol bek oynayan Caner Erkin'di ama onun da aklıma sol bek oynamaya adapte olacağım ve Türkiye'nin en iyi sol beki olacağım lafı geldi.. Caner bundan önceki maçlarda sol arkasını hep kaçırmış, önünde oynayan Stoch da pek savunma sevmeyen biri olunca sıkıntı yaşamıştık.. Ben bu yüzden pek ileri çıkmayan Santos'u istemiştim o bölge için.. Korkulan olmadı ve Caner beni mest etti.. Bir başka süper performans ise Mehmet Topuz'dan geldi.. Selçuk'un sakatlığı sonrası Cristian kadro dışı bırakılmıştı ve Mehmet Topuz belki ilk kez bu kadar yerinde müdahaleler yapıp, performansını yükseltti.. Emre'nin yanına mantıklı adam arayışımız şimdilik sona erdi..

Özer'in erken sakatlığı Semih'i Alex rolüne soyundurdu ama hem Semih hem de Niang topa duvar olma özelliği olan oyuncular olunca güzel futbol ve güzel goller ile birlikte 4 gollü bir galibiyet geldi..

İçimdeki kötü his ise Galatasaray maçlarına sıkıntılı gelen ve o maç ile birlikte çıkışa geçen Fenerbahçe değil de, önümüzdeki haftaki maç öncesi sıkıntılar içinde bir Galatasaray var.. Derbilerin favorisi olmaz ama sanırım Fenerbahçe favori çıkacak maça.. İddaa'da 1.65 ila 1.80 arası bir oran verir muhtemelen..

Son parantezi de Özer'in sakatlığı ile ilgili okuduğum bir yazıyla açayım.. Özer'in futbol hayatı aslında bitmiş ama kendi isteğiyle acı çekerek her maça çıkıyormuş.. Kesinlikle düzelmeyecek bir kronik sakatlığı mevcutmuş ve en sağlıklı görünen hâli bile iyi değilmiş aslında.. Bu yüzden de Ankaraspor'daki müthiş performansına rağmen yurtdışına açılamamış.. Menajerler detaylı sağlık kontrollerinden sonra vazgeçmiş transferden.. Geçmiş olsun Özer..
Kubica: "Her Şey Asfaltın Yol Tutuşuna Bağlı Olacak"

Kubica "You Tube'da videoları izledim ve takımdan da mümkün olduğu kadar bilgi elde etmeye çalıştım. Perşembe günü mühendislerimizle pistte yürümeden önce simülasyonda bazı sürüşler gerçekleştireceğim ancak dürüst olmak gerekirse ilk piste çıkış turu tümm hazırlıklardan daha fazla bilgi veriyor."

"Pist oldukça ilginç görünüyor. Her şey var gibi: uzun düzlükler, yüksek ve düşük süratli bölümler ve son sektör çok mücadeleci görünüyor. Bir çok şey asfaltın yol tutuşuna bağlı olacak. Eğer yol tutuşu iyi olursa bazı virajlar rahatlıkla tam gaz dönülebilir. Eğer yol tutuşu düşük olursa oldukça zorlu olacak."

"Bu sene Hockenheim ve Kanada gibi yarışlarda yeni asfalt yüzeyde yol tutuşunun ne kadar yol tutuşu farkı oluşturduğunu gördük. Bu da Kore'de neler olacağı ve rakiplerimize göre nerede olacağımız konusunda tahmin yürütmeyi zorlaştırıyor." dedi.


Kubica'yı bu şüpheli tavrından dolayı listeme almıyorum.. Bahsettiği pistlerden Hockenheim'da sıralamayı Sebastian Vettel kazanırken, yarıştan galip ayrılan isim Fernando Alonso olmuştu.. Bir diğer bahsettiği pist, Kanada'da ise sıralamada ve yarış sonunda gülen isim Lewis Hamilton olmuştu.. Ama şimdi baktım, Kanada'da en hızlı zamana imza atmış Robert Kubica.. Çaktırmadan üst sıralara sızabilir.. Zaten aracını Petrov'a nazaran ne kadar iyi kullandığını defalarca yazdım, çizdim.. Listeme almıyorum diye başlamıştım ama yeniden notumu alıyorum Kubica için..
Kore'de Zorlu Bir Hafta Sonu Bekleniyor

Pistin yüzeyi henüz geçen hafta tamamlandı ve yarış için yeni onay verildi ve yeni asfalt yüzeyi kurudukça yağ sızıntısı olmasından endişe ediliyor.

Bunun yanında pistte yarışılacak olan bölümler tamamlansa da pist tesisleri, yiyecek, otel ve piste ulaşım yollarında büyük eksikliklerin olabileceği, piste yakın bölgedeki suç çetelerinden endişe edildiği söyleniyor.

Seul'e oldukça uzak olan Yeongam pistine ulaşımın otobüsle 7 saati bulabileceği söylentiler arasında.


Zor dostum zor.. Aslında güzel haberler bunlar.. Beni sürpriz aramaya itebilecek haberler.. Kobayashi, M.Schumacher ve Alonso aklımdaki isimler şu ana kadar..
Mercedes Kore'deki Mücadeleyi İple Çekiyor

Ross Brawn: "Önümüzdeki hafta sonu Kore'de olacak olmaktan çok memnunuz ve yeni bir ülkede yaşayacağımız Formula 1 deneyimi için fazlasıyla heyecanlıyız. Taraftarların dünyanın dört bir yanında artmasını görmek sporun geleceği adına iyiye işaret. Ayrıca pistin zamanında tamamlanmış olmasından da çok memnunuz. Kore GP'si için fabrikada simülatörümüz ile çalışmaya devam ediyoruz. Beklentilerimizin neler olabileceği yönünde fikirlerimiz oluşmaya başladı. Ama yeni bir piste çıkacağınız zaman bunun daima ilginç bir meydan okumaya sahne olabileceğini bilirsiniz."

Norbert Haug: "İlk Kore Grand Prix'si Formula 1'in içindeki herkes için tamamıyla yeni bir tecrübe olacak. Takımımız da bu yarışın takvime girmesinden oldukça memnun. Organizatörler tesisleri zamanında hazırlayabilmek için çok çaba harcadılar. Şimdi her şey hazır görünüyor. Yeongam'daki bu yeni pistte heyecanlı bir yarışa hazırız. Biz de mevcut teknik paketimizden maksimumu çıkarmayı hedefliyoruz. Son yarışlarda daha fazla puanlar almayı amaçlıyoruz."


Ross Brawn'ın son cümlesi dikkat edilmesi gereken bir detayı işaret ediyor önümüzdeki yarış için.. Yeni bir piste çıkacağınız zaman bunun daima ilginç bir meydan okumaya sahne olacağını bilirsiniz.. Herkes için yeni bir pist ve herkesin şansları eşit onun gözünde.. M.Schumacher zaten listemdeydi.. İlk günü güzel geçirirse Schumi, sıralama ve yarış için kendisini daha çok düşüneceğim..
Hamilton: "Aracımızın Gücünü Kanıtlamak İstiyorum"

Hamilton "Kore Uluslararası Pisti'nde simülastörde sürüş yaptm ve ilk izlenimlerim oldukça iyiydi. Kağıt üstünde pist aracımıza çok iyi uyuyor. İlk sektörde maksimum hız ile birlikte sert frenaj performansı önemli ve bu iki özellik aracımızda güçlü."

"Orta sektör hızlı ve akıcı. Bu tür pistlerde aracınızın dengesinin iyi olması ve iyi bir yere basma gücüne sahip olmanız gerekiyor. Pist oldukça iyi sürücülerin pisti gibi görünüyor. Turun sonu yavaş ve dar ancak orada da ritm ve akıcılık önemli olacak. Pistin yüzeyi iyi olduğu ve yol tutuşu sağladığı sürece ilk Kore yarışının oldukça eğlenceli geçeceğini düşünüyorum."

"Hafta sonu için sabırsızlanıyorum ve çok olumlu bir yarış geçirebileceğimizi düşünüyorum. Son aldığımız sonuçlar göstermese de güçlü bir aracımız var ve bunu pist üstünde kanıtlamak istiyorum." dedi.


Lewis Hamilton'ın söylediklerine bakılırsa yine RedBull'un favori olacağı bir piste gidiyoruz.. Maksimum hız ve sert frenaj diye bahsettiği ilk sektör ile hızlı ve akıcı olup yere basma gücünüzün iyi olmasını gerektiren ikinci sektör dediğini düşünürsek.. Son aldıkları sonuçlar göstermiyormuş ama güçlü bir araçları varmış hikâyesi uydurmuş en son cümlesinde.. İnanmayın bu laflara.. McLaren sorunlu geliyor demek ki Kore'ye..
Button: "Kore Pisti Geçişe İzin Verecek Gibi Görünüyor"

Button "Her zaman yeni bir pisti ilk kez ziyaret etmek heyecanlıdır. Kore pisti çok ilginç görünüyor, gerçekten farklı özelliklere sahip ve hem 3 ana düzlüğün sonunda hem de son kıvrımlı bölümde yarış çizgisi dışında geçişe fırsat verecek gibi görünüyor. Pist oldukça hızlı görünüyor ve duvarlar çok yakın, bu yüzden ilginç bir mücadele olacak."

"Yeni pist olacağı için beklenmedik şeyler olabilir. Takımlar ve pilotlarla birlikte organizatörlerin yarışı başarılı yapmaya çalışacağına eminim."

"Suzuka'da test ettiğimiz parçalarda bazı iyileştirmeler yaptık ve Kore'de de cuma günü yeni parçaları test edeceğiz gibi görünüyor. Tüm güncellemelerimizle birlikte zorlamaya devam ediyoruz ve testlerin olumlu geçeceğine ve yarışta onları kullanabileceğimize eminim." dedi.


Beklentileri olan isimlerden bir diğeri de Jenson Button.. Hamilton'a nazaran daha sakin bir görüntü çizen Button, gerektiğinde de neler yapabileceğini beklediğim isimlerden.. Pisti iyi analiz etmiştir mutlaka ama yerinde gördükten sonra vereceği demeçler bizim onun hakkındaki fikirlerimizi oturtmamız açısından daha iyi olacaktır..
Schumacher: "Sonunda Herkes İçin Yeni Olan Piste Gidiyoruz"

Schumacher "Sonunda sadece benim için değil, herkes için yeni olan bir piste gidiyoruz. Kore görülmesi ilginç bir ülke olacak ve pist daha yeni bitmiş olmasına rağmen her şeyin yolunda olacağına eminim."

"Yeni yarışları destekliyorum ve bunun spordaki herkes için iyi olduğunu düşünüyorum. Pisti öğrenmek çok zor olmayacak ve yeni koşullara hemen alışma konusuna alışkınız."

"Geçen hafta sonu Japonya'da oldukça iyi bir yarış geçirdik ve tekrar ilerleyip Kore'de iyi bir yarış çıkarmayı umuyoruz." dedi.

Nico Rosberg "Yeni Kore pistinde yarışmak eğlenceli bir mücadele olacak. Şu ana kadar gördüğümüz resimlere göre harika görünüyor ve asfaltın göründüğü gibi kalmasını umuyorum. Yeni pistleri öğrenmek her zaman ilginçtir ve genelde böyle zamanlarda hemen hızlı olabiliyorum. Bu yüzden hafta sonu için sabırsızlanıyorum." dedi.


Bir diğer ön plana çıkarabileceğimiz isim M.Schumacher olabilir.. Araçlarıyla ön plana çıkan isimlerdense Alonso gibi, M.Schumacher gibi sürücü kalitesi de yüksek olan isimler aklımızda olmalı bu yeni pistte yapılacak ilk yarış öncesi.. Rosberg de çok şanslı ki takım arkadaşı M.Schumacher gibi hem aracını hem de takım arkadaşını çok iyi yerlere getirebilecek biri..
Kobayashi: "Kore Pistini Keşfetmek İçin Sabırsızlanıyorum"

Kobayashi "Sıradaki yarışa giderken çok heyecanlıyım. Suzuka'dan sonra daha da fazla motive oldum. Güney Kore'ye gidene kadar Tokyo'da kalacağım. Bazı sponsor etkinliklerine ve toplantılara katıldım ancak aynı zamanda önümüzdeki yarışa hazırlanarak rahatladım."

"Her zaman sıcak havalardan leyif alıyorum ve tekrar Avrupa'ya gitmektense aynı zaman dilimi içerisinde kalmam iyi oldu. Daha önce hiç Güney Kore'ye gitmedim. Bu sene bazı pistlerde pilotlar, pistleri bildikleri için avantajlıydı ancak bu sefer durum herkes için aynı. Yeni pisti keşfetmek için sabırsızlanıyorum!" dedi.

Nick Heidfeld "Güney Kore'ye ilk kez 2 sene önce gitmiştim. Eski Formula 1 aracımızla gösteri turları atmıştım. O ülkede çalışan ilk F1 aracıydı. Pist yoktu ve direkt olarak Seul caddelerinde sürdüm ve ardından pistin yapıldığı Gwang-ju şehrine gittik. Pist başkentten çok uzakta, bu yüzden uzun uçuşların ardından pek de uygun olmayacak bir şekilde saatlerce yol gitmemiz gerekebilir."

"Şu anda kimse pistten ne bekleyeceğini bilmiyor. Ben de pisti ve tesistlerini görmek için sabırsızlanıyorum. Sürücü açısından önemli olan asfaltın sağlam kalması. Eğer asfaltın son yüzeyi kısa süre önce yapıldıysa o zaman yağlı olabilir ve bu sorun çıkarabilir."

"Yeni pistleri seviyorum çünkü onlar özel sürüş mücadelesi sunuyorlar ve dünya şampiyonası için mümkün olduğu kadar çok ülkede yarışmak iyi bir şey." dedi.


İlk defa Kobayashi'nin yanında yer alabiliriz sürpriz amaçlı.. Pist yeni bitti, belki de bitmedi haberimiz henüz yok ama Kobayashi güzel bir noktaya değinmiş.. Aynı zaman dilimi içerisinde kalmak.. Heidfeld ise eski anılarını anlatsın dursun yine.. Benim pek umudum yok.. Zaten seneye de Meksikalı Perez'e yerini kaptırdı.. Bol bol demeç verecek ki kendini bu camiada tutabilsin.. Yeni pist için Kobayashi ideal isim olabilir.. Karar vermek için çok uzun vaktimiz var..
Red Bull, Kore Pistinin Karakteristiğinden Endişeli

Red Bull'dan Helmut Marko, Kore GP öncesi takımın pist konusunda endişeleri olduğunu, pistin düzlüklerle noktalanan kıvrımlı yapısının RB6'nın Renault motoruna pek uymadığından endişe duyduklarını söyledi.

Marko, Auto Motor und Sport'a verdiği demeçte "Düzlüklerden biri takvimdeki en uzun düzlük" diye konuştu.

Nico Rosberg ise yeni asfaltın sorun olabileceğini dile getirdi.

1985 yılında Spa'daki Belçika GP'si asfaltın ufalanıp parçalanması nedeniyle aylarca ertelenmişti.


Bitmeyen pistin, dertleri de bitmiyor hâliyle.. Nico Rosberg'in bahsettiği asfalttan daha çok şikayet gelecek muhtemelen..
Kore Yetkileri Henüz Hazır Olmadıklarını Kabul Ediyor

FIA'dan Charlie Whiting Yeogam'daki pistin hazır olacağını belirtmişti. Ancak medyadaki haberlere göre güvenlik önlemleri ve asfalt çalışmaları dışında pist tamamlanmış değil.

Organizatör KAVO adına konuşan bir sözcü Kore gazetesine verdiği demeçte, bazı bölümlerin henüz tamamlanmadığını belirtiyor. Ancak Sözcü son rötuşların yapıldığını ve zamanında tamamlanacağını da ekliyor.

Japonya GP'sinin ardından takımlar ekipmanları ve otomobilleri çoktan Seul yoluna çıkardılar bile.


Skandal devam ediyor!..
Resmi: Kore GP Onay Aldı

FIA, yeni Kore pistinde yapmış olduğu 2 günlük incelemelerin ardından 2 hafta sonra gerçekleştirilecek ilk Kore yarışına onay verdi.

24 Ekim'de yapılması planlanan yarış uzun zamandan beri söylentilerin odak noktasında yer alıyor ve endişeler pistin zamanında tamamlanmayacağı ve onay alınamayacağı yönündeydi.

FIA Yarış Direktörü Charlie Whiting, yapmış olduğu incelemelerin ardından pistin yarışması için yeterli olduğunu belirtti ve Formula 1 yarışı için gerekli lisansın verildiğini söyledi.

Yapılan açıklamaya göre Whiting "Memnun edici ve KARA'ya lisansı vereceğiz." dedi.

Pistin son fotoğraflarında da asfaltın yapıldığı ancak çevrede yer alması gereken yapıların tam olarak tamamlanamadığı görülüyor.


Onay geldi ama henüz hazırlıklar bitmedi.. İlerleyen günlerde güvenlik açısından memnunsuz açıklamalar gelecektir sürücülerden muhtemelen..

Kore GP - Haberler, Analizler, Yorumlar (22-23-24 Ekim)

Whiting, Kore İncelemelerinde İyimser Konuşmuş

Geçen hafta çıkan haberlerde FIA Yarış Yöneticisi Charlie Whiting'in Japonya yarışından sonra Kore'ye gideceği ve yeni pisti inceleyeceği söyleniyordu.

Whiting 2 günlük inceleme için Kore'ye gitti ve bu konuyla ilgili konuşan yetkili bir isim "Yürüyerek gezdi ve pistin tüm virajlarını tek tek kontrol etti."

"Şu ana kadar ondan iyimser açıklamalar aldık ve pistin güvenlik ve uygunluk açısından onaylanacağına eminiz." dedi.

FIA, yeni pist ile ilgili kararını çarşamba günü açıklayacak.


Aynen bu şekil bir belirsizlik hâkim.. Senelerdir tek tük takip ederim bu sporu, bu sezon yarış kaçırmadım, hayatımda böyle bir şey görmedim.. 2 hafta sonra yarış yapılacak ama hâlâ hazırlıklar bitmiş değil ve son incelemeler, kararlar henüz verilmemiş.. Pes doğrusu!..