6 Ekim 2010 Çarşamba

ORTAYA KARIŞIK

birkaç haftanın acısını çıkarayım ve süreci değerlendireyim istedim.

*galatasaray'ın haftalardır iyi futbol oynamadan hasbelkader kazandığı konusunda sanırım bütün bloglar hemfikirdi. 2 yenilginin 3'e çıkışı karabük'e nasip oldu. 7 haftada 3 yenildi ve 4 galibiyet o kadar kötü bir istatistik ki ben cm'de böyle bir başlangıç yaptığımda oyundan çıkıyorum yeni oyun açıyorum. galatasaray'dan bu yıl arzulanan futbolu beklemek fazla pollayanacı olmak demek sanırım.

*arda turan'ın sakatlığı ile ilgili birkaç gündür ortada dolaşan haberler türkiye gerçeğini ortaya koymuştur. kendisinden pek haz etmesem de emre belözoğlu'nun açıklamalarını dikkate almak gerekiyor. işin içinde olan biri olarak emre, fizik kapasite olarak avrupa'da yetişen türklerin kendilerinin çok önünde olduklarını itiraf etti. bunu itiraf edebilmek de bir öz eleştiridir diye düşünüyorum. altyapılardan profesyonelliğe oyuncularımız amatör kültür ile yetiştiriliyorlar. metin oktay döneminin gelenekleri devam ediyor sanki. altyapıdan hiçbir fiziksel yüklenmeye maruz kalmadan çıkan çaylaklarımız yıldız olsalar da birkaç yıl içerisinde eklem ve kas problemleriyle boğuşuyorlar.

*sadri şener'in açıklamaları haddini aşmış gibi geldi bana.o hep livir plit esprisi yapmalı bence.

*fenerbahçe'nin her hafta farklı bir karakterde ortaya koyduğu futbol fenerlileri bırakın beni bile rahatsız ediyor. bir hafta 6 atıp sonraki hafta 3 yiyebilecek bir takım görüntüsü çiziyorlar. altılık performansı galatasaray maçına denk gelmez diye dua ediyorum:)

*hafta sonu milli maç ne olur sorusuna verilecek cevap "evimizde oynayacağımız maçta favoriyiz" olacak. gerçi alman futbol federasyonu bu duruma önlem almıştır diye düşünüyorum. gurbetçilerin bilet almaması için her türlü önlemi alacaklardır. karaborsaya da düşse o tribünlerin kırmızı beyaz olmasını engelleyemiyorlar çünkü.

*mesut'un bize gol atması durumundaki tepkisi merakla bekleniyor. bu ne kadar da saçma bir beklenti. ne yaparsa yapsın. dünya eski dünya değil ki. mesut'un türk asıllı olması onun türk gibi hissetmesini gerektirmiyor. keza öyle de gözüküyor. mesut'un almanya'da yetişen 4. kuşak olduğunu düşünürsek böyle hissetmesi kadar doğal bir şey olmadığını düşünüyorum. bırakmak lazım bu köken hassasiyetini. mesut'u bir alman gibi görebilmek gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder