7 Mart 2024 Perşembe

Gazoz Olma Efsane Ol

6 yıl önce Arda ile ilgili şunları yazmışım: "Seksen kuşağı olarak ilk prensimiz Okan'dı. Ayağı kırılıp da sahalardan ayrı düştüğünde ne çok üzülmüştük. Büyük başarıların mimarlarından oldu. Öyle böyle değil Avrupa'da kupa kaldıran takımın en önemli üç parçasından biriydi belki de.


İkinci prensimiz Emre Belözoğlu oldu. Cine5'in dumanlı ekranında maç farka gitsin de Emre'yi izleyelim diye dua ederdik. UEFA'yı kaldıran takımın yedeğiydi ama kafamızda Real'in, Barça'nın kadrosuna girmişti bile.

Üçüncü prens Sabri'ydi. Masal kısa sürse de takıma bağlılığıyla formanın Totti'si olmaya en uzun süre o aday oldu.

Son prensimiz fanatik taraftarımız çıkmıştı. Palazlanma dönemlerinde Hagi'nin golüne sevinen top toplayıcı çocuk olarak gösterdiler onu bize. Şehzade bey Manisa'dan hemen dönsün diye yolları gözlendi. Manisa'da Fener'e çaktığı çelmeyle Bizans'a yürüyen uç beyi gibiydi. Kumaşı Çin ipeğindendi keza alıcısı Emre abisinden beklediğimiz Barselona oldu.

Prensler içinde en çok Sabri Reis'i sevdim ben. Duruşuyla ve bağlılığıyla tabii ki. Okan'la Emre'nin alelacele İnter'e gitmesine anlam vermeye çalıştım sadece. Pek de üzülmedim. 

Arda'daysa heyecanlanmıştım ne yalan söyleyeyim. Bayrak topçu bulduk mu acaba diye sordum, hatırlıyorum. Atletico'ya gitmeden taraftarın çocuğun üzerine gidişine karşı çıktım, yaptığı çocukluklar için kulağını çektim. Yıllar geçti Arda İspanya'da kale arkasının üçlü çektiren taraftarlarından biri olmaya devam etti."





Arda uefa.com'a verdiği röportajda her şeyden önce bir Atletico Madrid efsanesi olarak tanıtmış kendisini. Bunu bizzat söyleyebilmek için taraftarın gönlünde nerede olduğunu bilmesi gerekiyor bir futbolcunun. Arda taraftardan böyle bir dönüş alıyor olmalı ki bu cümleyi kolaylıkla söyleyebilsin. Belli periyotlarla emeklilik sonrasında Atletico'nun sahasında boy gösteriyordu. O günkü teknik direktörü hâlâ takımın başında olduğundan kulüpleri bağı çok taze. Ödüller aldı. Pek tabii 2011-2015 yılları arasında dört yıl boyunca önemli işlere imza atan bir takımın parçasıydı. 
Efsane olmak kriterlerinin göreceli olduğunu düşünmekteyim. Örneğin Totti'nin, Lucarelli'nin, Metin Oktay'ın, Lefter'in efsane olma kriterleriyle Arda'nınkiler aynı değil. Atletico Madrid için Fernando Torres'i bile bu kategoriye koymakta zorlanıyorum.  O yüzden bir futbolcuya takımın efsanesi oldu derken ihtiyatlı davranmakta yarar görüyorum. Benim baktığım pencereden Arda, Atletico ve Galatasaray tarihinin önemli oyuncularından biridir.  Efsane değil...