29 Haziran 2010 Salı

BİR STOPERDE BULUNMASI GEREKENLERİN FAZLASI


aslına bakarsanız sempatik adam ömer üründül. böyle babacan tavırları, ses tonu, neredeyse ho ho ho diyebilecek noel baba tontonluğu falan... ama gel gelelim yok abi, yapmasın, maçlarda yorum yapmasın.

az önce erdoğan arıkan sordu: pique'yi nasıl buluyorsunuz diye cevap yardı ev halkını:
bir stoperde bulunması gerekenlerin fazlası var, bu adamda dedi. halbuki ben şuna emimin: ömer bey bu adamın sir alex ferguson'un manu'sundan çıkma olduğunu dahi bilmiyordur. ee peki neden orada???

27 Haziran 2010 Pazar

O TANRININ ELİYDİ DE BU KİMİN OFSAYTI?


başta belirtmek isterim ki internet dünyasından yükselen ses kulak verilmeli ve TRT maçlarında yorumcu olarak artık ömer üründül'ü kullanmamalı. bu beyfendi maç boyunca iyi oyuncuymuş, çok beğeniyorum, eh fena değil falan filan gibi saçma sapan izleyiciye hiçbir şey katmayan cümleler kurdu. aslında biz izleyiciler yorumcunun arada verdiği harika örneklerle ve yaratıcı yorumlarla mest olmak istiyoruz. şu yenilsen de yensen de programına çıkan blogger arkadaşlardan birini koysan oraya yeminle harika yorum yaparlar. neyse...

maçı kazanmasını istediğim arjantin'di. bahis yaptığımdan da böyle istiyordum, bana sempatik geldiğinden de ancak meksika'nın yediği ilk golü görünce bütün duygularım değişti ve batsın iddaadaki param yürü be meksika demeye başladım. tabii demoralize olmuş meksika takımı uğraşsa da oyuna ortak olamadı o dakikadan sonra. bu arjantin'i seviyorum ancak dünya kupalarındaki şaibeli sonuçları da beni tiksindiriyor. maradona'nın "tanrı'nın eli" muhabbeti, bugün de artık kimin ofsaytı bilmiyorum beni bu takımdan soğuttu.

bana kalırsa çeyrek final eşleşmesinde almanya karşısında bu futbolla hiçbir şey yapamaz mavi beyazlılar. orta sahada cambiasso ve javier zanetti'nin eksikliğini hissediyorlar. topu alan orta sahayı kordonda yürür gibi geçiyor. bakalım maradona kafasını taşlara vuracak mı. yine de başarılı olmasını istiyorum maradona'nın. ne olursa olsun seviyoruz seni be abi:D

12 Haziran 2010 Cumartesi

HAY VUVUZELANIZA...


maçlardan önce şunu söylemeliyim ki şu afrika borusu kafamı ...ti. yani eyvallah yöreye has bir çalgı, eyvallah futbolun belli değerlerine sahip çıkma adına önemli aletler falan ama yani bir yere kadar. bildiğin eşek arısı sesi 90 dakika boyunca susmuyor. hiç de sempatik yanı yok be kardeşim. yani arada susarsın. yok nerdeeee. elemanlar 90 dakika öttürüyor. maçlara konsantre olamıyorum valla. diğer dünya kupalarında farklı kültürlerin farklı tezahüratlarını, melodilerini dinler keyif alırdık. 2010 anasını satiim herkes mi afrikalı. zaarrtttttttttttttttt. yok yok bu anlamda sinir bozucu bir dünya kupası.


açılış maçı bildiğin dandikti. meksika'nın iyi futbol oynadığını söyleyebilirim. özellikle bizim çakma ronaldinho dos santos döktürdü maaşallah ama dediğim gibi genel itibariyle maç fıstı. sinir bozucu vuvuzelalarsa en çok o maçta kafamı ..ikti. sanırım güney afrikanın maçlarını izlemeyeceğim.


fransa maçının tamamını izleyemedim ama 98'in fransa'sı için 40 fırın ekmek yemeleri lazım asilzadelerin. gördüğüm kadarıyla takımda zinedine gibi bir adamın eksikliği hissediliyor. fransa gruptan çıkar ancak ilk turda gümler gibi.


bu yunanistan dünya kupasında biz yokuz ya ah be fatih'im terim'im.


arjantin'i heyecanla bekliyordum. keza beklediğime değen bir başlangıç olacak sandım ilk golle ancak nerdeee. maradona dünyanın en iyisi ama sadece top ayağındayken. heyecanını futbolculara aşılamalı.tangocular sahada adeta geziyordu. hasbelkader bir gol buldular ilk dakikalarda sonrası fıs. nijerya da okocha'lı dönemlerini arıyor sanırım.


ilk iki günde ah ahh nerede o eski dünya kupaları dedim valla. şu bir gerçek ki 30 gün boyunca kafam .ikilecek. napalım futbol aşkına kulakları tıkarız:D

11 Haziran 2010 Cuma

TÜRKİYESİZ BİR DÜNYA KUPASI DAHA


tamam özellikle 80 kuşağı için dünya kupası italya 90'dan bu yana dünya kupaları özeldir. haliyle kendimizi bildiğimiz yıllara tekabül eder 1990lar. ben 90 dünya kupasını iyi hatırlıyorum. hatta dünya kupasının logosunu çok severdim. böyle kafası toptan bir futbolcuydu logo. italyanın renkleri vardı logoda. sonrasında 94 dünya kupasını da izlemişimdir. amerika'da oynanan o dünya kupasında hagi'yle büyülenmiştim. zaten romanyayı tutuyordum. zaten sürekli bir başka takımı tutmak zorunda kalıyorduk. türkiyenin dünya kupasına katılması sanki imkansızdı. o yıllarda katıldığımız avrupa şampiyonası bile bizi amma heyecanlandırmıştı be. valla alpay'ın vlaoviç'i düşürmediği hırvatistan maçında kalpten gideceğim sanmıştım. 98'de yine yoktuk.bense hollanda'yı tutuyordum. devşirme takımlar bulmaya devam ediyorduk kendimize. 2002'yi bilirsiniz. bildiğiniz rüyaydı hepimiz için. mükemmeldi. yok böyle güzel bir duygu. senelerce ağzının suyu aka aka izlemişsin, kendi milli takımın orada mücadele ediyor. sonunda kalpten destekleyebileceğin bir takım var önünde. o mutluluğu da çok gördüler bize. oymuş. 2006 oldu yokuz. 2010 oldu yokuz. 2006'da herhangi bir takım tutmadım ne yalan söyliyeyim. bu sene de japonya'dan yana gönlüm. pes 2010 da onları top player seviyesinde şampiyon yapmaya çalışıyorum acaba o yüzden mi bilmiyorum ama gönlüm bu çekik gözlülerle. ah ulan ne zaman 2002'deki heyecanı yaşayacağız biz.

DÜNYA KUPASI 2010


Uzun süredir yazmıyorum. özellikle lig bitince içimdeki futbol aşkı da tatile girmişti. diğer blog sahiplerine özenmiyor da değilim hani. adamlar sürekli işin içindeler. şu da var tabii ilgi görememe meselesi. bu anlamda hevesim kırıldı ancak 10 ayı deviren minyatürkalemaç'ı bir çırpıda silip atamam. ilk göz ağrımın hatrına dünya kupası boyunca yorumlarımla buradayım:D