20 Ağustos 2010 Cuma

ZİK' İ TUTMAK


sezonun başında sami yen'i kabusa çeviren, galatasaray taraftarını gerçeklerle yüzleştiren karpaty takımını merak ettim; resmi sitelerini ziyaret ettim. şunu belirteyim bizim: resmi sitelerden daha güzel bir siteye sahipler ukraynalılar. sitelerinin hemen altında maçtan günler önce başlayan bir anket yer alıyor. bu anket yukarıdaki fotoğraftaki gibi sonuçlanmış. adamlar sami yen'deki maçın berabere biteceğini tahmin etmişler.

bu yıl galatasaray'ı keyifle izleyebilir miyiz, bilemiyorum. sezon öncesi maçlar ve sezonun ilk maçı beni iyiden iyiye şüphelendiriyor. korkum türk telekom arena'ya iddiası kalmamış, her kulvarda havlu atmış bir takım olarak çıkmak. kulüp tarihi için en önemli proje olan TTarena'da galatasaray'ın şampiyonluk yarışı içinde bir takım hüvviyetinde oluşu, boş tribünler kabusu ile bizleri karşı karşıya bırakmayacaktır. gerçi başarılı bir takımla dahi o ihtimal yok değil ya neyse!!!

galatasaray'ın 1 eylül'e kadar aksayan noktalara transfer yapacağı aşikar. yani yöneticiler bunca sözden sonra angola'dan da olsa yabancı futbolcu transferi yaparlar sanırım. laflarını yemezler yani. ama sorun da o ya! gün geçtikçe yararlı transfer potansiyeli düşüyor. sırf söz verdik diye alınacak futbolcular olursa yeni gelenler, takım daha da kötüye gidebilir.

mevcut kadronun o kadar da kalitesiz olduğuna inanmıyorum. sağ bek ve kaleci problemi dışında diğer futbolcular ligin üstesinden gelebilecek kalitede. sağ bek mevzusu uzun bir mevzu. lucescu'lu dönemden bu yana o kanata adam akıllı bir transfer yapılamadı. yok mu o bölgede görev yapan adam avrupa'da ya da güney amerika'da. sabri'ye de ali turan'a da yazık değil mi? bir tanesi sırf şu beceremediği görev için "ülkenin kazması" muamelesi görüyor senelerdir. diğeriyse geldiğine bin pişman. daha ilk maçında sami yen'de yuhalanmak gibi büyük bir ayıba maruz kalıyor. o yuhlar bu çocuklara mı edilmeliydi? yoksa senelerdir o bölgeyi takviye etmeyen, takviyeyi bırakın elde olan alternatifleri de satanlara mı? (bkz. uğur uçar)

diğer meşhur sorunsa kale. hadi buna alışkınız. doksanlarda da böyle bir problem yaşamıştık hatırlarsınız. kalede volkan'dı sanırım kocaeli'den aldığımız zaat vardı. aykut'tan bin kat kötüydü kendileri. bir ara mehmet diye gencecik bir çocuk geçmişti. bölükbaşı değil ha şu fener maçında kafasını direklere vuran zaat. o da ilaç olamamıştı. bunlar da fenomen simoviç'ten sonra olanlar. arada rus bir kalecimiz vardı ama o da tutmamıştı. hayro'yu saymıyorum zaten.

ben aykut ya da ufuk'a tahammül etmemiz gerektiğine inanıyorum. bu çocukların volkan ya da hakan'dan bir şeyleri eksik değil. aykut'a üzülüyorum mesela yuhalanınca. son maçta hiç suçu yokken taraftarın bilinçaltına hedef adam olarak kazındı. yazık değil mi aykut'a. (taraftarın da profili fenerbahçe taraftarına benzemeye başladı) bu aralar belki de ufuk'a şans verilmeli. ama yabancı alınmamalı. böyle düşünüyorum...

evet başlık ZİK i tutmaktı. iki anlamda kullandım tabii bu söz öbeğini:)) karpaty'nin forma sponsoruna bakanlar ne demek istediğimi anlayacaktır. umarım sezon başı itibariyle karpaty'e elenip de" ZİK'i tutmak" zorunda kalmayız. keza elenirsek Karpaty'i destekleyeceğim:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder