21 Ağustos 2010 Cumartesi

BEŞİKTAŞ 0-2 İSTANBUL BŞB: LİGİ ÇÖZEBİLMEK


shuster anladığım kadarıyla süper lig'de bir beşiktaş bir de diğerleri var sanıyor. aslında haksız da sayılmaz. siz adamları ilah gibi karşılayıp olduğundan farklı bir atmosfer yaratırsanız teknik direktörünüz de kendisini kaf dağında sanır.

belediye geçen hafta beni şok etmişti. gerçi kayseri'nin geçen yıla nazaran daha oturaklı bir takım olduğunun farkında olmadığımı da anladım geçen hafta. her şeye rağmen belediye takımının başında uzun süredir bulunan abdullah avcı bizlere bu işlerde tecrübenin ne kadar önemli olduğunu tekrar kanıtladı. shuster kötü bir teknik adam mıdır. haşa. ancak etrafındakilerin kendisini süper lig için uyarmadığı ortada.

maçta, tek ön libero ile (ernst) cebelleşen beşiktaş özellikle ikinci yarıda oyundan düştü, ve kalesinde sürekli tehlikeler yaşadı. ofsayft taktiğini de anlayabilmiş değilim tabii. belediye takımının senelerdir en iyi yaptığı iş olan kontra atak futbolunu anladığım kadarı ile shuster'e anlatan da olmamış.

shuster'in necip'i neden oynatmadığını anlayamadım. sanırım inönü'de asla pozisyon vermem, hep ileride kalırım diye düşündü. sağ bek ve yeni stoper gülüm ellerinden geleni yaptılar. kaleci cenk'i beğenmeme rağmen bir artislik de sezmedim değil hani. cin olmadan adam çarpmak deyimine yaraşır hareketlerini gözlemledim. bu hem tehlike hem kendine güven işaretidir.

taraftar her yerde taraftar. sürekli övdüğüm beşiktaş taraftarı da klasik türk tribünü olduğunu gösterdi. kendi evladı nihat'ı oyundan çıkarken küfür ve ıslıkla uğurladı. oldukça duygusalız ve bu takımlarımıza zarar veriyor.

beşiktaş takımı için söylenen kehanet gerçekleşti sanırım. dişli bir rakip karşısında bu orta saha formasyonu ile zorlanacaktır diyorlardı. diyenler haksız çıkmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder