17 Kasım 2010 Çarşamba

GALATASARAY CM 01-02'DE BİLE KÖTÜ


pclionfc'nin blogunda yorum olarak yazmıştım bunu. gerçekten de üzerimden atamadığım bir ergenlik keyfi cm. hala eidos ve sierra'nın ortak ürünü olan 01-02 versiyonunu oynuyorum. tabii yeni data ile. galatasaray'ı 5 kere falan aldım. siz "senin beceriksizliğin" diyebilirsiniz ancak çok da kötü bir oyuncu sayılmam cm'de ve galatasaray'dan 5 kez üst üste kovuldum. cm'de bile bu kadro pek iş yapmıyor. hangi sistemi denersem deneyeyim futbolculardan istediğim verimi alamadım:))

işin şakası bir yana rijkaard'ın-sonrasında çok eleştirdiğimiz- futbolcularının kalitesizliğinden yakınmasına işaret etmeliyiz. rijkaard başında olduğu bir takımın futbolcularına kalitesiz diyerek hata etmiştir ancak bu söylediğinin yanlış olduğu anlamına gelmiyor.

galatasaray'ın 94-95 sezonunu çok iyi hatırlıyorum büyük başarıların ardından başlayan sezonda takımın başına nereden çıktıysa saftig getirilmişti. keza takım 5 sene evvel avrupa şampiyon kulüplerde yarı final oynamıştı. teknik adamın ise kariyeri yardımcı hocalıkla geçmiş büyük takımlar için pek de yeterli sayılmazdı. gerçi bayern'de yardımcı teknik adamlık, bayer leverkusen teknik direktörlüğü küçümsecek işler değil ancak saftig ile kan uyuşmazlığı yaşanmıştı.

o günleri yaşayanlar sami yen'de antep, samsun ve antalya yenilgisi ile iplerin koptuğunu hatırlayacaklar.

o günlerin şartları ile bugünler arasında tabii ki dağlar kadar fark var. bu iki sezonu karşılaştırdığımda tek ortak nokta yönetimlerin basiretsizce işler yapışı. ilginçtir iki sezonda da işin başında adnan polat var. o dönem futbol şube sorumlusu kendisi.

geçmişi bir kenara bırakarak bu haftadan itibaren neler olur diye beyin fırtınası yapmakta yarar var. bu hafta yazıları hep kendini tekrarlar halde. bütün bloglarda benzer şeyler yazılıp çiziliyor. benim yazılarım da aynı eksende. buna rağmen düşünceleri belirtmekte fayda var.

kayserispor maçının sonucu ne olursa olsun kadroda büyük bir değişim şart diye düşünüyorum. bu pek kolay bir eylem değil tabii ki hele ki takım sakatlıklarla boğuşurken. tahminim bu revizyon müdahalesi ilk etapta başarısızlığı artırabilir de. ancak kangren olmuş bir yapının kesilip atılması adına bu zorluklara katlanacağız.

bu anlamda gencecik bir takım hayal ediyorum. ayhan'ı yuhalamaktansa "olur be emre çolak, hadi biraz daha dikkatli be barış, çağlar daha kolay paslar, hadi oğlum" demeyi yeğlerim. servet'in ağırlığını ve kaprislerini çekmektense, ali turan'ın savrukluğuna razıyım. dediğim gibi gencecik bir takım arzu ediyorum. bir de 4 3 3 gibi bir yapının terk edilmesi taraftarıyım artık. ülke futbolu için çift santrfor kaçınılmaz. bence hagi bu yolu da denemeli.

taraftarın da beşiktaş maçından itibaren örgütlenmesini tamamlaması gerektiğine inanıyorum. kolay iş değil farkındayım. bir "çarşı" olmak buradan izlemek kadar kolay değil. ancak ne olursa olsun benzeri bir yapılanmanın olabileceğini, özellikle üniversiteli galatasaraylıların bu işte rahatlıkla ön ayak olabileceklerine inanıyorum.

bu sezon için umudumuz kalmadı. ilginçtir kasım ayından söylüyoruz bunu. belki de hayırlısı budur. belki de bu kadar erken pes etmek sonraki sezonlar için bir altyapı fırsatıdır. galatasaray kulübünün bu felaketi bir fırsata dönüştürmesini bekliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder