8 Temmuz 2010 Perşembe

ALMANYA-İSPANYA MAÇI ÜZERİNE AFORİZMALAR


dün yazmak gelmedi içimden. malum almanya yenilince finalde hollanda-almanya kapışmasını izlemek başka bir bahara kaldı. maçın yorumuna gelince.

maçın teknik analizini zaten bir sürü blogda okuyoruz. teknik analize girmek istemiyorum bu yüzden. maça farklı açılardan yaklaşmak gerekirse. löw'ün merserize kazağı bu kez işe yaramadı. ahtapot kardeş büyük ihtimalle ispanya tercihi yüzünden güzel bir salata olmuştur. -bu arada ahtapot eti güzel midir? bilen var mı?-

diğer maçlarda dikkatimi çekmeyen bir şey de yayıncı kuruluşun mesut'un soyadını oezil diye yazmasıydı. dedim mesut da sırtına öyle yazmışsa yazıklar olsun. allah'tan düşündüğüm gibi çıkmadı sırtındaki yazı.

maçın ilk yarısında mesut'un düşürülmesi buz gibi penaltıydı. hakem o anlamda almanya'nın hakkını gasp etti. o gol olsaydı maçın bu şekilde sonlanmayacağına eminim.

maç sırasında bu almanlar nasıl oluyor da her kuşakta mükemmel kaleciler yetiştirebiliyor diye düşündüm. neuer müthiş bir kaleci gerçekten.

ispanyolları izlerken, bunlar ispanyolsa, brezilyalılar nereli diye düşündüm. gerçekten ayağına topun bu kadar yakıştığı bir takım daha izlemedim. puyol dışında herkes mi topu iyi kullanır.

üründül için artık pek bir şey yazmayacağım. 2000li yılların başında bu adamı kaliteli olarak görüyor olduğumu düşündükçe insanların değişebileceğine, evrilebileceğine olan inancım kuvvetlendi. biz o dönem bu adama nasıl katlanıyormuşuz.

sözün özü finalin adı ispanya-hollanda oldu. gönlümde tabii ki hollanda var ancak görülen köy de kılavuz istemiyor. ispanya bu dünya kupasındaki her takımdan birkaç gömlek üstte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder