25 Nisan 2010 Pazar

MURAT KOSOVA TARZI YORUMCULUK






ergenlik dönemime denk gelen cm oyunu ile futbola bakışım da değişmiştir. o oyunun ilk versiyonunu oynamış biri olarak söylüyorum ntv yorumculuğa bakışımı da tamamen değiştirmiştir. yakın arkadaşım alkımla izlediğimiz premier leauge maçları sırasında murat kosova'nın gönlümüze ilgimize hitap eden güzel yorumları ve araya sıkıştırdığı bilgiler bizi mest ederdi. o günlerde maraton programının delikanlısı asırlık erman hocanın, ziya şengüllerin, ali sami alkışların yalan olduğunu anlamıştık. bize dünya futbolunu çok yakından takip eden demode sözlerden kurtulmuş, genç dinamik yorumcular gerekiyordu.

bu anlamda bizi doyuran ilk isimlerden olmuştur murat kosova. düşünsenize bu adamın sevgilisiyle kavga etme pahasına cm oynadığını bundan vazgeçemediği gerçeğini duyuyorsunuz. tabii ki saygı duyarsınız yorumlarına. sizden biri olduğunu düşünürsünüz.

sonrasında tabii bir sürü isim geldi geçti ekranlardan. mehmet demirkol'un da yavaş yavaş parladığı senelerdir söylediğim seneler. mehmet demirkol'un zekasını sezmiştik. sempatik bir adamdı aynı zamanda. rasyonel çözümlemeler yapıyordu futbol ile ilgili. yani turgay şeren'den daha iyi rasyonel çözümlemeler. ne yalan söyleyeyim yine de tam anlamıyla aradığımız yorumcu değildi mehmet demirkol. düşüncelerini ifade ederken ülke sınırlarının dışına çıkamıyor. dünya futbolunu çok yakından takip ettiğini düşünüyorduk.

sonrasında ogan tarhan'ı tanıdık. gençti, dinamikti. her şeyden öte dünya futboluna çok yakındı. harika yorumlar yapmıyordu belki ancak dünyada ne olup bittiğini bilen bir futbol aşığından öğrenebileceğiniz birçok şey vardır, düşüncesinin sağlaması oluyordu.
günümüzde mert aydın, uğur meleke açlığımızı gideren türden yorumcular olarak karşımıza çıkıyorlar. özellikle uğur meleke bu işin pirleri arasında kendine yer bulmuştur. bu işe amatörce başlayıp bir radyo programı sayesinde piyasaya düşen bir insan olarak oldukça başarılı buluyorum kendisini. işi bilen futbol yorumcularının günümüzdeki en iyi temsilcisi olarak değerlendiriyorum ayrıca. ilgiyle takip ediyorum

hee, erman hocalar, hıncallar yok mu artık. olmaz mı tabii ki var. rıdvan hocayı onların devamı olarak görüyorum mesela. ama tabii evrim geçirmiş, gelişmiş halleri olarak. blogculuğun gelişmesi, bilgi sahibi insanlara her an ulaşabilme şansı bulabilmemiz bu tip adamlara eskisi kadar ihtiyacımızın kalmadığının göstergesi. hee iyi vakit geçirmek adına onlara da ihtiyacımız var tabii. yok ebenin .mı ali sami diyenlere:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder