17 Ağustos 2009 Pazartesi

OLYMPIAKOS-PANATHINAIKOS "denizciler ile burjuvanın kanlı savaşı"

Harareti yüksek “derbi” heyecanı


Şehrin Olimpiyat Stadyumunda ülkenin en heyecan verici futbol karşılaşması oynanıyor. Panathinaikos-Olympiakos, yani zengin ile fakir, sefil ile soyluların mücadelesinde gözlerini kan bürümüş 60.000 kişi toplanmış” diye başlıyor İngiliz futbol dergisi FourFourTwo’nun Aralık sayısında yer alan Anton Rippon’un Panathinaikos- Olympiakos derbisine ilişkin yazısı. -2004-

1.jpg



Dünya üzerinde her ülkenin ve her şehrin önemli futbol derbileri vardır. Bu derbilerin olduğu günlerde tâbiri yerindeyse ülkede hayat durur, genciyle yaşlısıyla herkes bu maça odaklanır. Komşumuz Yunanistan’da seksen beş yıldır süregelen bir heyecandır Panathinaikos-Olympiakos derbi karşılaşması. Biz Türkler futbolda ne kadar ateşli olsak da Panathiniakos ve Olympiakoslu taraftarlar kadar gözümüzü kan bürüyeceğini düşünmüyorum. Atina’da oynanan her Panathinakos-Olympiakos maçında ortalık karışır, kan gövdeyi götürür. Peki, aynı şehrin farklı iki takımı arasında bu derecede bir nefretin sebepleri neler? İngiliz FourFourTwo dergisi Aralık ayı sayısında bu soruya cevap aramıştı.

Sosyal farklılık ön planda

Olympiakos ve Panathinaikos, Yunanistan’da iki farklı sosyal kesimi temsil ediyor. Bunun sonucunda her iki takımın taraftarları rakiplerini farklı şekillerde ifade ediyor. Panathinaikos taraftarlarına göre, Olympiakoslular
“pislik ve babaları fahişelerle düşüp kalkan denizcilerden başka bir şey değil”.
Olympiakoslulara göre ise
Panathinaikoslular zengin züppelerinin takımı ve Olympiakoslu her taraftar Panathinaikos’dan nefret ederek doğar. Bu babaları ve dedelerinden gelen bir gelenektir.
1890 yılında Atina Üniversitesinde tıp öğrencisi olan George Calafatis tarafından kurulan Panathinaikos’un adı, kulübün bünyesindeki ilk futbol takımının 1908 yılında kurulması ile birlikte futbolla anılmaya başlanır. Olympiakos ise 1925 yılında Atina’nın 15 km uzağında bulunan liman bölgesi Pire’de kurulur.




2.jpg



Buluştukları tek ortak zemin: nefret

İlk karşılaşmalarından bu yana iki kulüp arasında maçlar hep gergin bir ortam içerisinde geçiyor. Şiddet gösterilerine sahne olan ilk maç ise 1949 yılında oynanır. Olympiakos’lu taraftarlar oyuncularının kasıtlı bir şekilde sakatlanmasına rağmen, hakemin oyunu devam ettirmesi üzerine sinirlenirler. Maç sonunda iki oyuncunun hastaneye kaldırılması olayın ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu ifade edebilir.

Olympiakos-Panathinaikos arasında oynanan en ilginç derbi maçlarından biri de 1962 yılında oynanan Yunanistan Kupası final karşılaşmasıdır. O maçta ilk beş dakika içerisinde iki Olympiakoslu oyuncu kırmızı kart görerek oyun dışı kalır. Bu durum karşısında hakem, kendisine atılan yabancı maddeler nedeniyle maçı iki kere durdurur. İlk yarı ise ancak 66 dakikada tamamlanabilinir. Verilen 35 dakikalık aradan sonra taraftarların ve futbolcuların yatışması ile maça devam edilir. Yaşanılan bu duraklama nedeniyle maç 45 dakika uzar. Havanın kararması ile birlikte stadyumda ki ışıklandırmalar çalışmadığından maç tatil edilir. Bu sırada
her iki takım futbolcuları ve taraftarları birbirine girer. Böylece 1962 Yunanistan Kupası iptal edilir ve o sene herhangi bir takıma kupa verilmez.

Son yirmibeş yılda Olympiakos

Yunan futbolunun son yirmi yılında Olympiakos’un bariz üstünlüğü göze çarpıyor. Toplam 33 şampiyonluğu bulunan kırmızı beyazlı ekibin, son yirmi beş yılda 13 şampiyonluğu bulunuyor. Olympiakos’un ezeli rakibi Panathiniakos ise bu zaman diliminde sadece 6 kez mutlu sona ulaşabildi. Panathinaikoslu taraftarlar bu durumu ülkemizde ki üç büyüklerlerin benzer söylemleri ile açıklıyorlar. PAO’lular, Olympiakos’un bu şampiyonluklarını, kırmızı beyazlı ekibin Başkanı Sokratis Kokkalis’in, Yunanistan Futbol Federasyonu ve hakemleri satın almasına bağlıyorlar. Panathinaikos ve diğer Yunan takımlarının şampiyon olmak için sadece Olympiakos’u değil, hakemleri ve futbol federasyonunu da yenmeleri gerektiğini, bunun üzücü ama acı bir gerçek olduğu vurgulanıyor. Olympiakos taraftarları ise kendi başkanları hakkındaki bu söylemleri çok fazla umursamıyor. Panathinaikos Başkanı Argyris Mitsou’nun çok daha kötü bir başkan olduğunu ve şampiyonluğun asıl sebebinin iyi bir oyuncu kadrosuna sahip olmalarından kaynaklandığını ifade ediyorlar.

3.jpg


Önce Nikopolidis sonra Konstantinou

Olympiakos bu sezon da tıpkı geçtiğimiz transfer sezonlarında olduğu gibi ezeli rakibinin taraftarlarını çıldırtacak bir transfer gerçekleştirdi. Geçen sezon Yunanistan milli takımının kaptanı, kaleci Antonios Nikopolidis’i Panathinaikos’dan transfer eden kırmızı beyazlı ekip, bu sezon da, 4 sene önce 10.875.000 milyon avroya Panathinaikos tarafından transfer edilen Rum golcü Mihalis Konstantinou’ya Panathinaikos’la olan sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle herhangi bir bonservis bedeli ödemeden sahip oldu. Panathinaikos forması altında 64 lig maçında 18 gole imza atan Konstantinou, 2004 yılında oynanan Yunanistan Kupası finalinde Olympiakos filelerini iki kere havalandırmıştı. Küçüklüğünden beri fanatik bir Panathinaikos taraftarı olduğunu söyleyen bir futbolcunun sözleşmesi sona erince ezeli rakibine transfer olması, geçen sezonda da benzer bir transfer yaşayan Panathinaikoslu taraftarlar tarafından pek hoş karşılanmadı. Bir Panathinaikos taraftarının bu konuda sözleri taraftarların görüşünü çok iyi yansıtıyor:
“Bu adam on yıl sonra para için çocuklarından birini satarsa hiç şaşırmam.”

Yunanistan’ın gelmiş geçmiş en büyük kalecilerinden biri olan Antonios Nikopolidis 15 sezon boyunca Panathinaikos forması giymesinin ardından Aralık 2003’te yapılan transfer görüşmelerinde sözleşmesini uzatmak için yıllık 600.000 avro istedi. Yönetim de bu isteğe olumsuz cevap vererek, futbolcunun geri adım atmasına için kadro dışı bırakılmasına karar verdi. Bu tavır üzerine sözleşmesini uzatmayan Nikopolidis, 2004 yazında Olympiakos’a imza atarak bir ölçüde intikamını aldı. Panathinaikos’lu taraftarlar yönetimin yanlış bir uygulama yaptığını kabul etmekle birlikte, Nikopolidis’in yaptığı tercihin de büyük bir hata olduğuna düşünüyorlar.

Hem Nikopolidis hem de Konstantinou, Panathinaikos günlerinin geride kaldığını ve kendileri için yeni bir sayfa açtıklarını söylüyorlar. Fakat PAO taraftarları onlarla aynı fikre sahip değil. Geçtiğimiz Nisan ayında Panathinaikos’un Apostolos Nikolaidis Stadyumunda oynanan maçta Nikopolodis, Olympiakos’u hezimetten kurtarmıştı. İlginç bir tesadüf olarak Panathinaikos’a galibiyeti getiren golü de Konstantinou kaydetti. Bu maçta Nikopolidis, fanatik taraftarların kendisi için bestelediği küfürlü tezahüratlar ile karşılandı. Taraftarlar, 28 Ağustos tarihindeki maçta Konstantinou’yu da tezahüratlarına eklemeyi unutmadılar.

“Nikopolidis, sen bir hainsin ve sen bir o… çocuğusun.
Arkadaşın Konstantinou’yu da getirdiler
Seni s…ceğiz Nikopolidis, çünkü senin Allahın para
Olympiakos’unu da s…meyi unutmayacağız”



Olympiakos forması ile ilk resmi maçına, eski takımı ve ezeli rakibine karşı çıkan Konstantinou için de ayrıca bir tezahürat üretilmişti. Maçtan önce internette ve SMS olarak taraftarlar arasında yayılan bu tezahürat maç boyunca söylendi.

“Mihalis, gör işte ne b..tan bir durumdasın
Sen bize saygı göstermeyen bir sıçansın
Bundan sonra seni g.. olarak çağıracağız
Çünkü para verseler
Attila’nın Türklerinden bile olursun”





Sezonun derbi galibi Olympiakos

Yapılan bu tezahüratların futbolcular üzerinde etkili olup olmadığını bilemiyoruz. Fakat Olympiakos her iki yarıda attığı birer golle maçı 2- 0 kazanırken Panathinakos’un iki oyuncusunun kırmızı kart görmesi Panathinaikos taraftarlarını da çileden çıkarttı. Panathinaikoslu taraftarlar maç boyunca yaptıkları taşkınlıklara gerekçe olarak hakemin verdiği yanlış ve taraflı kararları gösterdiler. Taraftarlar maçtan sonra Olympiakos Başkanı Sokkalis’in hakemi açık bir şekilde satın aldığını ve daha ilk maçtan sezonun gidişatının belli olduğunu iddia ediyorlardı. Maç sonrası koridorlarda da ilginç olaylar yaşandı. Olaya şahit olan kişiler tarafından aktarıldığına göre, galibiyet sevincini kutlayan Olympiakoslu defans oyuncusu Grigoris Georgatos, Panathinaikoslu oyuncuların karşısında elini şortunun içine sokarak “…..larımı yalayın” dediği söyleniyor. Dolayısıyla oyuncuların bile birbirlerine nefret duyduğu bu ortamda, taraftarların birbirlerine hoşgörü ile yaklaşmasını istemek onlardan çok şey beklemek olacaktır.

Bu iki ezeli rakip hatta düşman takım arasındaki sezonun ikinci yarısında ki derbi, Ocak ayı içerisinde Olympiakos’un Karaiskaki Stadyumunda oynandı ve ev sahibi Olympiakos’un 3–2 galibiyeti ile sonuçlandı. Böylece Olympiakos bu sezon oynanan her iki maçı da kazanarak rakibini “süpürmüş” oldu. Maç ile ilgili bir dipnot; Olympiakos’un gollerinden birini Mihalis Konstantinou atmasıydı.

ALINTI: FOUR FOUR TWO-Anton Rippon



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder