17 Ağustos 2009 Pazartesi

HASAN KABZE "özel formalı sınıf takımının şanssız kaptanı"

Birçoğunuz onun Bucaspor altyapısında yetiştiğinden bile bihaberdir Kabze Galatasaray'a transfer olduğunda. Mahalledeki maçlarına değil ama lisemizin sahasındaki performansına tanık olmuş biriyim Hasan KAbze'nin. O yıllarda Daniel Amokachi'nin formasıyla oradan oraya koşan bir delikanlının Galatasaray'a kadar yükselebileceğini tahmin edemezdik. Edemedim.

İzmir Atatürk Lisesi'nde o yıllarda toprak sahada futbol turnuvaları yapılırdı. Sınıflar en iyi oyuncularıyla sahada olurlardı. Yıl 1997 olmalı. Ben de 9-i sınıfının takımında sağ bektim. Hiç unutmam Kabze'nin sınıfı 9-K turnuvanın favorisiydi ve birakç oyuncusu okul takımındaydı. Maçı neredeyse bütün okul izliyordu. Kabze'nin kaptanlığındaki 9-K turnuvayı kazanacağından emin özel forma yaptırmıştı. O günkü maçta inanılmaz heyecanlandığımı hatırlıyorum. Profesyonel lig maçı havası vardı çünkü maçta. Tribün olarak kullanılan kısımlar hınca hınç doluydu. o gün bir sürpriz olmuştu ve biz rüya takımı 2-1 yenmiştik. Kabze'nin bir pozisyonda ayağımı kırma pahasına taban göstermesi hala hafızamnda. O gün karşılık oynadığım çocuğu, Galatasaray'la sözleşme imzalarken görmek hayli ilginçti tabii.

Aslına bakarsanız lise yıllarının ardından Hasan Kabze'yi CM 00-01'de yıldız adayı olarak görmüştüm. Dardanel'de oynuyordu o sıralar. Sonrasında Galatasaray'a transferi sürpriz olsa da o dönem Dardanel'den Gökhan Zan, Fevzi Elmas gibi oyuncuların büyük takımlara geldiğini hatırlarsınız. Lisedaşımın Galatasaray'a gelişi beni mutlu etmişti tabii. Sonraki günlerde Kabze'nin demeçlerini takip etmeye çalışmıştım. Galatasaray sevgisini dile getiriyordu. Lisede Beşiktaşlı olduğunu bilmeyen yoktu halbuki. Bunlar doğal söylemler gerçi, Hasan'ı anlayabiliyordum. İşin ilginç yanı o yıl lise yıllarının takımına öyle bir gol atacaktı ki Kabze Galatasaray'ı şampiyon yapan gol o goldür. Hani şu son dakikada Cordoba'nın yanından doksana taktığı gol.
O golle beraber sonraki yıl ortalardan kayboldu. Pek verimli olamadı. Bana kalırsa şans bulamadı. Milli takıma kadar yükselmişti halbuki. Şanssız çocukmuş bizim Lisedaş. Belki de şanslıdır. Şimdilerde bildiğiniz gibi Rubin Kazan'da oynuyor Gökdeniz ağabeyiyle. Fena da oynamıyormuş duyduğumuza göre, bakarsınız sonraki yıllarda yine ülkemizde görürüz bu Ankara doğumlu İzmirli arkadaşımızı.






Bu röportaj bir alıntıdır.


HASAN KABZE
Hasan Kabze Rubin Kazan'da

Yılın Ödüllü Gazetecisi Begüm Doğanay'ın
Hasan Kabze ile yaptığı
Röportaj ve Hasan Kabze'nin bilinmeyen tüm yönleri


Yılın Röportajı ödüllü Begüm Doğanay ve
Hasan Kabze söyleşisi...
"Oyuncaklarım arasında ençok plastik topu seviyordum."

Henüz 3-4 yaşlarındaydım….Oyuncaklarım arasında en çok plastik topumu seviyordum. Babam işten gelir gelmez 'Haydi baba kaleye geç ben sana gol atacağım' diyerek babamı kaleye geçirir ve gol attıkça dünyanın en keyifli çocuğu olurdum"

Bu sözler Galatasaray’ın genç yeteneği Hasan Kabze’ye ait. O çocukken başlayan futbol sevgisini kendi internet sitesinde bu sözcüklerle özetlemiş.

Çocuk yaşta başlayan bu heves geçirdiği ufak bir kaza sonucu anne engeline takılmış takılmasına ama Hasan'ın futbol sevgisi ağır basınca annesinin de rızasıyla sahalara geri dönmüş.

Her çocuk gibi tozun toprağın içinde düşe kalka, kendinden büyük abileriyle oynadığı futbolu nasıl profesyonelliğe taşıdığını Hasan Kabze’ye sorduk. O da sorularımızı içtenlikle cevapladı.

B.Doğanay-Nasıl başladı futbol hayatın?
Hasan Kabze-Buca Ortaokulu birinci sınıf öğrencisiyken Bucaspor yıldız takımına şuan Bucaspor’ da oynayan sınıf arkadaşlarım birlikte katıldım. Ama bu heves kısa sürdü. Kolumu kırınca annem futbol oynamamı yasakladı.

B.Doğanay-Anne şefkatı ağır bastı yani... Nasıl gerçekleşti kaza?
Hasan Kabze-Sürekli antrenmanlara gidiyordum ama lisansım gecikmişti. Nihayet, Petkimspor maçına lisansım çıktı. O maçta 2-0 yenik durumdayken ceza sahasına havadan gelen topa uzanacağımı düşünerek yere paralel şekilde uçarak vurdum ve düştüm. Gol olmuştu ancak yere düştüğümde sol kolumda müthiş bir acı hissettim. Herkes 'haydi Hasan 5 dakika kaldı bir gol daha atabiliriz' diyorlardı. Ama ne yazık ki ayağa kalkamadım ve beni hastaneye götürdüler. Sol kolum bileğimden kırılmıştı. Maç 2-1 bitmişti ve ben çok üzülmüştüm. Annem 'bir daha top oynanmayacak' dedi ve bitti.

B.Doğanay-Futbola geri dönüşün nasıl oldu?
Hasan Kabze-Atatürk Lisesi ikinci sınıfta Beden eğitimi öğretmenlerimiz beni okul takımına aldılar. Okul takımına girmek zorunda kaldım, zorunda kaldım diyorum çünkü oynama yasağım devam ediyordu. Sonra ailemin de rızasıyla istikrarlı bir futbol hayatına yeniden başladım. Ertesi yıl okul takım kaptanı oldum. Bucaspor B genç takımının Türkiye Şampiyonası müsabakalarında kadroya alındım. Sonra Bucaspor yöneticileri babamı ziyaret ederek beni takıma almak istemişler. Babamda kararı bana bıraktı. Kabul ettim ama annemin tavrı yine aynı oldu. 'Hayır, ben seni her gün stresle, telaş ve endişeyle bekleyemem' dedi. Sonunda babamın desteği üstün geldi ve anemin gönlünü de alarak 4 yıl sonra 17 yaşında gerçek olarak futbol hayatıma yeniden başladım.

B.Doğanay-Profesyonel ilk imza nasıl atıldı?
Hasan Kabze-Bucaspor'da Türkiye Şampiyonu olduktan sonra o yıl takım olarak A genci oluşturduk. Devre arasında 5 arkadaşımla beraber profesyonelliğe ilk adımı attık.İlk sezon sadece 4 maçta Bucaspor forması giydim. Bir sonraki sezon takımdaki yerimi sağlamlaştırarak ilk 11 de görev almaya başladım. U-19 Genç Milli Takımına seçildim ve oradaki performansım ile Türkiye'deki kulüplerin dikkatini çektim.

B.Doğanay-Galatasaray'a transfer süresinin son günü imza attın? Nasıl bir gün oldu senin için?
Hasan Kabze-Transfer çok stresli oldu. Ömrümden ömür gitti diyebilirim. Olacak mı olmayacak mı diye beklemek çok zordu. Sürekli telefon ile irtibat halindeydik. Bonservisimde sorun vardı. Onun dışında Galatasaray'a gelmek benim için herşeyimle 'evet'ti. Sonunda Başkanımızda yardımcı oldu ve son dakikada imzayı attım.

B.Doğanay-İstanbul'a alışabildin mi? Gurbette en çok neyi özlüyorsun?
Hasan Kabze-İstanbul'a alışmakta zorlanmadım açıkçası. Zaten akrabalarım İstanbul'da yaşıyorlar. O yüzden buraya gelip gidiyordum. Özlem tabii ki var. En çok ailemi özlüyorum. Ama bu mesleği herşeyini bilerek seçtik. Özlemin olması doğal.

B.Doğanay-Takıma alışabildin mi?
Hasan Kabze-Takım arkadaşlarımın bu kadar sıcak olacaklarını tahmin etmemiştim. Hepsi çok yardımcı oldu. Bu yüzden çok rahatım.

B.Doğanay-Mutlaka hedeflerin vardır...
Hasan Kabze-Hedefler tek tek başlar. Herşeyden önce burada oturmaya gelmedim. Galatasaray'da kalıcı olmak ilk hedefim. Şans bulduktan sonra sürekli oynamak ve Galatasaray'ın şampiyonluğunda payım olmasını, sonrada Milli takım formasını sürekli giymek arzusundayım.

B.Doğanay-Avrupa'da forma giymek ister misin?
Hasan Kabze-Kendimi ispatladıktan sonra da İngiltere'de oynamak isterim. Oraya gitmek için Federasyonun koyduğu kurallar var. Milli takımda ve kendi takımında belli bir süre oynaman gerekiyor. O yüzden herşeyden önce burada koyduğum hedeflere ulaşmak istiyorum.

B.Doğanay-Boş zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun?
Hasan Kabze-İnternet sitem var onun yapımıyla ilgileniyorum. Gezmeyi çok severim. Geziyorum da. Öyle paparazilerden korkum yok benim. Hem bana hem de kulübümün adına yakışmayan bir şey yapmam. Akrabalarımın yanına gidiyorum. Büyük alışveriş merkezlerini geziyorum.

B.Doğanay-Kendine örnek aldığın golcüler var mı?
Hasan Kabze-Hakan Şükür ve Fatih Tekke'yi her zaman kendime örnek aldım.

B.Doğanay-Hakan'ın Milli takımda olmaması büyük polimik olmuştu. Sen ne düşünüyorsun?
Hasan Kabze-Milli takımda oynamasını isterim. O kendini ıspatlamış bir futbolcu. Ama bu tabii ki Ersun Yanal'ın vereceği bir karar. Sisteme uymadığını söylüyor. Ersun Yanal Hoca'nın verdiği karara saygılı olmak gerekir. Çok fazla polimik yaratılması hoş değil.

B.Doğanay-Hobilerin var mı?
Hasan Kabze-Araba kullanmayı ve hızı seviyorum. Ama kendimi tehlikeye atacak şekilde hız yapmıyorum. İstanbul trafiği insanı çileden çıkartıyor. Yine de dikkatli araba kullandığımı düşünüyorum.

B.Doğanay-Galatasaray'da çok yenisin ama hakkında yazılar yazılmaya başlandı bile. Bunlar seni etkiler mi?
Hasan Kabze-Yazılanları çok fazla dikkate almıyorum. Spor programlarını da izlemiyorum. Yapıcı eleştirilere de her zaman açığım.

B.Doğanay-Galatasaray formasını ilk giydiğin an neler hissettin?
Hasan Kabze-Kadro belli değildi. 25 kişilik bir kadro ile gittik G.Antep'e. Kadroda adımın olacağını tahmin etmiyordum ama içimde umut vardı. Adımı görünce şaşırdım ve çok mutlu oldum. Film gibiydi yani. 'Eski açık sarı desene' filminde soyunma odası vardı. O gözümün önüne geldi. Bir hafta önce Sarıyer maçına çıkmıştım bir hafta sonra Süper Lig'de Gaziantep maçına çıkıyordum. İlk kez Ali Sami Yen'i gördüm. Çok süper bir şeydi. Şu an bile aynı heyecanı yaşıyorum.

B.Doğanay-Oyuna girdiğin an neler hissettin?
Hasan Kabze-Yedek kulübesinde beklerken dua ettim. 'Maçta fark olsun belki hoca beni oyuna alır' diye. Devre arasında ısınmaya gittim. 65'inci dakikada da hoca beni çağırdı. O an heyecandan ne yapacağımı bilemedim. Taraftarlar 'hoşgeldin Hasan' diye bağırınca da kendimden geçtim. Topla buluştuktan sonra o çekingenlik kalktı. İlk maçta gol atmak herkese nasip olmayacak bir güzellikti.

B.Doğanay-Maçtan önce gol atacağını hissediyor musun?
Hasan Kabze-Kendimi iyi hissettiğimde gol atıyorum. İyi hissetmesem de maçta birkaç güzel hareket yapınca "gol atmasam da iyi şeyler yapabiliyorum" diyorum kendi kendime. Ama kendimi iyi hissedersem gol atarım.


B.Doğanay-Maça çıkmadan önce uğurun var mı?
Hasan Kabze-Maçtan önce dua okurum. Özel bir uğurum yok.


B.Doğanay-Rize maçından sonra 'Bu Hasan'dan adam olur mu?' diye bir yazı yazıldı. Oyuna girerken saçlarını düzeltmene yönelik eleştiriler oldu. Okudun mu?
Hasan Kabze-İnternette okudum o yazıyı. Ç.Rize maçından sonraydı. Böyle bir yazıya çok kızmadım aslında. Komik geldi. Yazıda doğruluk payı olan yerler de var. Ama yazılmasına da gerek yoktu. Böyle bir şey bana ne kazandırır ki. Sadece biraz daha dikkat ederim bundan sonra. Saçlarımı toplamam gerekiyordu, topladım. Toplamasaydım gözüme girerdi. Saçlarımla oyunumum ne alakası var anlamadım. Hocanın söylediklerini de dinliyordum ayrıca. Kameranın beni gösterdiğini fark etmedim. Hasan'dan adam olur mu, olmaz mı herkes görecek. Ben bunun sinyalini verdiğimi düşünüyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder