24 Ağustos 2009 Pazartesi

MİNYATÜR KALE -2


Evet, ne mutlu bana ki bir hafta sonunu daha buradan sizlere değerlendiriyorum. Haftanın değerlendirmesine başlamadan önce minyatürkalemaç ile ilgili bir şeyler karalamalıyım:
Oldukça yeni bir blog minyatürkalemaç, ama keyifli bir işmiş bloglamak. Bloglamak da neyse artık, ama güzel Türkçemiz bu sözcüğü de bağrına basacaktır. Şunu belirtmeliyim ki bu blogu oluştururken amacım meşhur bloglarda boy göstermek değildi;ancak futblogda yazan arkadaşların sitelerini görünce iştahım kabardı. Umuyorum ki blogum zamanı geldiğinde o sitelerin arasında kendisine yer bulacaktır. Bu gerçekleşmese de istiyorum ki olabildiğince sık güncellenen ve ülkemizden ve dünyadan futbolu
Evet, bırakalım blogu da Süper Lig'in 3.haftasına şöyle bir değinelim. Galatasaray cumartesinin yıldızıydı biliyorsunuz. Deplasmanlarda da aynı performansını devam ettirirlerse sarı kırmızılı oyuncular birçok hafta sonunun kahramanı olacaklar. Gerçi Galatasaray takımı Avrupa Ligi mücadelelerine başladığından beriki en kötü futbolunu ortaya koydu bana göre ama yine de gol ortalamasını bozmadı. Cim Bom'un sıkı bir deplasmanda ne yapacağını ileriki haftalarda göreceğiz.
Beşiktaş, geçtiğimiz hafta Antalyasporu seyircisiz maçta dize getirmişti. Ancak bu hafta Gençlerbirliği çetin ceviz çıktı. Beşiktaş'ın geçen seneki gibi olmadığı ortada. Hoş geçtiğimiz yıl da ezeli rakiplerinin çok kötü oluşu Beşiktaş'ı ön plana çıkarmıştı ya neyse. Mustafa Denizli gol yollarında etkili olabilecek bir ismi bir an evvel bulmalı. Yoksa bu tip maçları çok kez yaşayacak Kara kartallar.
Gelelim pazar akşamı faciasına. Hafta içi şokunu atlatamadan Manisa'da bir tokat daha yedi Trabzonspor. Ancak perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Trabzonspor geçtiğimiz yıl Ersun Yanal'ın oynattığı oyunun yarısını dahi oynayamıyor. Bunda sakatlıkları sürek Yattara ve Gökhan'ın payı da var ancak üst üste alınan yenilgiler takımın iyiye gitme olasılığı varsa bile bunu engeller durumda. Bross'un Trabzonspor'a katkısı olmayacak bana kalırsa tabii erkenci olmamak da lazım.benim gözümle sunan bir blog oluşsun. Çok da meşhur olmayacak da olsa çizgisinden bir şey kaybetmesin, ve futbola dair düşünce ve araştırmalarımın bir kataloğu olsun.


Gelelim olaylı Fenerbahçe maçına. Fenerbahçe'nin Diyarbakır deplasmanında puan kaybedeceğini düşünüyordum ancak düşündüğüm gibi olmadı. İlk yarıda Gökhan Gönül'ün attığı muhteşem golü görünce fantezifutbol oyununda bu futbolcuyu neden sildim ki sorusunu aklıma getirdi.-gerçekten eğlenceli bir oyun bu arada- Kazım'a bu yıl bir şey oldu. Adam, Dede'nin gazabına uğruyormuş besbelli. Premier Lig oyuncusu gibi oynamaya başladı bu yıl. Birçok takımın bu adamdan çekeceği var diyorum. Semih bildiğiniz gibi yine çok çalıştı son maçta bir de penaltı kazandırdı takımına. Aklı olan Semih'i takıma monte ederdi zaten.




Evet bu hafta yalnızca 4 büyükleri değerlendirdim. Bursa için bir parantez açıp yazımı sonlandıracağım. 1-0lık Ankaragücü maçından sonra Ertuğrul Sağlam maçtan keyif almadığını dile getirdi. Gerçekten istediği futbolu oynatmaya başladığında bana kalırsa sürpriz bir zirve adayımız olacak Anadolu'dan.Ne dersiniz,bir Sivas çıkışı daha keyifli olmaz mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder