8 Eylül 2010 Çarşamba

REHAVET YOK


birkaç gündür yazmıyordum kısmet milli maçlar haftasıymış.

FUTBOL
birkaç kelam futbol milli takımı için etmeliyim. kazakistan'da aldığımız olağan galibiyet sonrası istanbul'daki belçika zaferi beni ümitlendirdi. tarihimizde ilk kez bir grup mücadelesinden 1. olarak çıkma şansına sahibiz. milli takımda dikkatimi çeken oyuncular emre belözoğlu ile ismail köybaşı oldu. özellikle ismail ofansif yanı çok güçlü bir sol bek olarak milli takımın diğer maçlarında da en büyük kozumuz olur. emre uzun süredir oynadığı en iyi maçı çıkardı diye düşünüyorum. takımın yıldızı arda ise ilk yarıda üzerine çok yük bindiğinden yoruldu. golü atmasına rağmen beklediğim arda'yı göremedim saraçoğlu'nda. takımın mükemmel oynadığını söyleyemeyiz ancak gelecekteki maçlar için ümitvar konuşabilecek kadar mücadele sergiledikleri ortada.

BASKETBOL
asıl mesele tabii ki az önceki slovenya galibiyeti. basketbol milli takımımız ilk maçtan bu yana sadece amerika takımına özgü bir özellik olarak dikkat çeken ortalama 10 kişi ile oynama alışkanlığını sürdürüyor. maçlar başladığından bu yana maça başlayan 5'i 15 dakikadan fazla sahada göremiyoruz. bu bizim gerçekten iyi bir takım olduğumuzun resmidir.

buna benzer bir performansı 2000'de evimizde düzenlediğimiz avrupa şampiyonasında hatırlıyorum. finale kadar yükselmiş ama yugoslavya'ya mağlup olmuştuk. şimdi yine yugo'lara karşı mücadele edeceğiz. gerçi sırbistan o günden bu yana büyük kan kaybetti. ülkenin bölünmesi basketbola da yansıdı ancak bugün ispanya'yı dize getiren sırplar final öncesi ciddi bir rakiptir.

milli takım herkesin de gördüğü üzere harika bir savunma ortaya koyuyor. kısalar, uzunlar takımın hepsi hücumdan ziyade savunmaya konsantre oluyorlar. hücumda ise bilekleri sıcak oyuncularımız zor pozisyonlarda dahi sayıyı bulabiliyor.

sırbistan maçı bugünkü kadar kolay olmazmış gibi geliyor bana. fransa ve slovenya maçlarındaki ciddiyetin bir üst seviyeye çıktığını görmeliyiz sırbistan maçında. çünkü bilirsiniz türk gibi başla ingiliz gibi bitir derler. en büyük problemimiz rehavet. rehavete kapılmazsak finalde biletimizi ayırtabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder