22 Eylül 2013 Pazar

FUTBOL ÖLÜ MAÇ TATİL

Geçmişte , Franco ve Salazar gibi diktatörlerin halkın bilincini uyuşturmada Fado (Müzik), Fiesta (Eğlence) ile en önemli yöntemlerden biri saydıkları Futbol bugün toplumsal bazı mesajların canlı tutulması adına kullanılabiliyor ki sanırım Franco ve Salazar futbolun böylesine birleştirici bir yanının olabileceğini tahmin edememişlerdi.

Maç bitiminde göz attığım hiçbir blogda, facebook ve twitter iletisinde haklı olarak maçın taktiksel analizi ile ilgili bir yorum görmedim. Maçın sonucundan daha önemli olan bir şey varsa o da maçın uzatma dakikalarında yaşananlardı.

Beşiktaşlı pek çok arkadaşım Çarşı’ya muhalefet amacıyla kurulan (bazıları hükümetçe desteklenen diyor ) 1453 Kartalları adı verilen çiçeği burnunda grubun kışkırtma görevini çok güzel uygulayarak olayları başlatıklarını belirtiyorlar. Arkadaşlarımın söylediklerinin yanlış olduğunu katiyen söyleyemem. Her şeye rağmen kafamda pek tabii soru işaretleri var. Futboldan tiksindiğim ise kesin bilgidir, yayalım. (Evdeki Lig TV aboneliğimi sonlandırmayı ciddi ciddi düşünüyorum)

Olimpiyat Stadı'ndaki olaylardan kareler
Son dönemde Galatasaray – Beşiktaş maçlarında bariz hakem hatalarının Beşiktaş aleyhine daha çok yapılıyor olması benim de canımı sıkıyor. Hakemler bunu bilerek yapıyor demek için sağlam fanatik olmak gerekir ama dediğim gibi üst üste Beşiktaş-Galatasaray rekabetinin gerilimini artıran bu saçma sapan hatalar insanın canını sıkıyor.  Bu geceki maçta Aydınus taktir haklarını daha çok Galatasaray’dan yana kullanarak ve  özellikle Burak’ın eliyle topu önüne almasını görmeyerek var olan stresi ateş topuna dönüştürdü. Bütün bu hatalara rağmen (eğer planlı bir provakatif eylem yoksa) tribünlerin sahaya inmesi tek kelimeyle şımarıklıktır, futbol kültürü yoksunluğudur.  Maç içinde verilen hiçbir karar taraftarın sahaya inmesine, birilerine ya da demirbaşlara zarar vermesine sebep olamaz. (TTarena’da yapılan ya da yapılabilecek saçmalıklar için de aynılarını düşündüğümü ve düşüneceğimi belirtme gereği duymak bile üzücü) Bu konu özelinde aksini düşünen hiçbir kimseyle yine maç özelinde ortak bir noktada buluşabileceğimizi sanmıyorum. (Futboldan soğumama neden olan tek şeyin Beşiktaş taraftarının sahaya inmesi ve yaşanan olaylar olduğu düşünülmesin içinde Galatasaray camiasının da olduğu o kadar çok sebep var ki o da başka bir yazının konusu olsun)

Türkiye’de pek çok şeyden nefret etmek için bir sürü sebebimiz vardı ama futboldan nefret etmek için biraz daha uğraşmaları gerekiyordu. Gerçekten ne tadı ne tuzu kaldı Türk futbolunun, maç seyretmenin. Henüz beşinci haftada yaşanan olaylara bir bakın.  Zihniyetin stadyum ya da renk ayırt etmeksizin benzer olduğu ülkemizde lanet olsun futbolunuza da oyununuza da demek için artık pek çok neden var. Lanet olsun! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder