Geçmişte , Franco ve Salazar gibi
diktatörlerin halkın bilincini uyuşturmada Fado (Müzik), Fiesta (Eğlence) ile
en önemli yöntemlerden biri saydıkları Futbol bugün toplumsal bazı mesajların
canlı tutulması adına kullanılabiliyor ki sanırım Franco ve Salazar futbolun
böylesine birleştirici bir yanının olabileceğini tahmin edememişlerdi.
Maç bitiminde göz attığım hiçbir
blogda, facebook ve twitter iletisinde haklı olarak maçın taktiksel analizi ile
ilgili bir yorum görmedim. Maçın sonucundan daha önemli olan bir şey varsa o da
maçın uzatma dakikalarında yaşananlardı.
Beşiktaşlı pek çok arkadaşım
Çarşı’ya muhalefet amacıyla kurulan (bazıları hükümetçe desteklenen diyor )
1453 Kartalları adı verilen çiçeği burnunda grubun kışkırtma görevini çok güzel
uygulayarak olayları başlatıklarını belirtiyorlar. Arkadaşlarımın
söylediklerinin yanlış olduğunu katiyen söyleyemem. Her şeye rağmen kafamda pek
tabii soru işaretleri var. Futboldan tiksindiğim ise kesin bilgidir, yayalım. (Evdeki Lig TV
aboneliğimi sonlandırmayı ciddi ciddi düşünüyorum)
Son dönemde Galatasaray –
Beşiktaş maçlarında bariz hakem hatalarının Beşiktaş aleyhine daha çok
yapılıyor olması benim de canımı sıkıyor. Hakemler bunu bilerek yapıyor demek
için sağlam fanatik olmak gerekir ama dediğim gibi üst üste
Beşiktaş-Galatasaray rekabetinin gerilimini artıran bu saçma sapan hatalar
insanın canını sıkıyor. Bu geceki maçta
Aydınus taktir haklarını daha çok Galatasaray’dan yana kullanarak ve özellikle Burak’ın eliyle topu önüne almasını
görmeyerek var olan stresi ateş topuna dönüştürdü. Bütün bu hatalara rağmen
(eğer planlı bir provakatif eylem yoksa) tribünlerin sahaya inmesi tek
kelimeyle şımarıklıktır, futbol kültürü yoksunluğudur. Maç içinde verilen hiçbir karar taraftarın
sahaya inmesine, birilerine ya da demirbaşlara zarar vermesine sebep olamaz. (TTarena’da
yapılan ya da yapılabilecek saçmalıklar için de aynılarını düşündüğümü ve
düşüneceğimi belirtme gereği duymak bile üzücü) Bu konu özelinde aksini düşünen
hiçbir kimseyle yine maç özelinde ortak bir noktada buluşabileceğimizi
sanmıyorum. (Futboldan soğumama neden olan tek şeyin Beşiktaş taraftarının sahaya inmesi ve yaşanan olaylar olduğu düşünülmesin içinde Galatasaray camiasının da olduğu o kadar çok sebep var ki o da başka bir yazının konusu olsun)
Türkiye’de pek çok şeyden nefret
etmek için bir sürü sebebimiz vardı ama futboldan nefret etmek için biraz daha uğraşmaları
gerekiyordu. Gerçekten ne tadı ne tuzu kaldı Türk futbolunun, maç seyretmenin.
Henüz beşinci haftada yaşanan olaylara bir bakın. Zihniyetin stadyum ya da renk ayırt etmeksizin
benzer olduğu ülkemizde lanet olsun futbolunuza da oyununuza da demek için
artık pek çok neden var. Lanet olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder