2 Şubat 2010 Salı

"İNÖNÜ BİZİMDİR DİREKLERİ SİZİNDİR"


Beşiktaşlı olmayı babamdan ve amcamdan öğrendim. 1995-2000 arası Galatasaray ve Beşiktaş, şampiyonluk için sürekli mücadele eder ve(Genelde) Galatasaray 1. Beşiktaş ligi 2.bitirirdi. Yine üzgün bir şekilde amcamın berber koltuğunda otururken bana söylediği şu sözleri unutamıyorum: " Oğlum, unutma! Bizim şampiyon olabilmemiz için hem Galatasaray'ı hem de hakemleri yenmemiz gerekir." Bu sözlerden sonra çok düşünmüşümdür, niye hakemleri biz de satın almıyoruz diye. Sonra bunun bir duruş olduğunu fark ettim. Ezilenden, haksızlığa uğrayandan yana olmak neyse Beşiktaş'ı tutmak da oydu. Beşiktaşlı olmak nükleere karşı çıkmak demekti. Irkçılığa uğrayan Eto'o nun yanında " Hepimiz Eto'o yuz diye bağırmaktı." Herkesin Kadıköylü, liseli olmakla övündüğü bir alemde "halkın takımıyız" pankartını asmaktı. Arkadaşlarım üniversitede, bizle arabacılar,kokoreççiler diye dalga geçerken, içten içe mafyaların , yüzde 10cuların, silah satıcılarının, uyuşturucu kaçakçılarının finanse ettiği takımları tutmamanın huzuruydu. Bizler sonuç taraftarı değildik. Tribünlerimiz:"Yaşamla ölümü ayıran çizgi siyahla beyazı ayıramaz ki" sloganını bir yaşam biçimi yapmıştı. Bu kutsallığa ilk saldırı Yıldırım Demirören'in para ile satın aldığı uşaklardan geldi. Kapalı tribünde gerçek Beşiktaşlılar Yıldırım Demirören aleyhine attıkları sloganlar nedeniyle dövüldüler. Taraftar haykırıyordu. Borçsuz aldığı bir kulübü, yüz milyon doların üzerindeki bir borca sürükleyenlerin amacı nedir? Takımı ligten çekeceğini söyleyip, hemen o hafta sahaya sürenlerin amacı nedir? Sıradan yabancı futbolculara milyonlarca doları akıtanların amacı nedir? Gaziantep'te oynayan Tabata adlı oyuncuya 8 milyon euroyu verenlerin amacı nedir?
Ne yazık ki bu sesler kongrede duyulmadı. Kongredekilerin gönülleri parayla satın alınmış olacak ki, Beşiktaş taraftarının iradesi kongreye yansımadı. Şimdi Beşiktaş'ın arkasında taraftarı olmayan bir başkanı var. Ne kadar çok şakşakçı tutarsa tutsun İzmir'de, Bursa'da, Ankara'da Türkiye'nin dört bir yanında Beşiktaşlı duruşuyla yaşayan insanların hiçbir zaman başkanı olamayacaktır. Beşiktaş, siyah beyazdır, Demirören'se yalnızca siyah...

Bir zamanlar Beşiktaş'ın ma'bedi olan İnönü Stadyum'u taraftardan koparılmak istenmiş ve Beşiktaş taraftarının kararlı duruşuyla bu başarılamamıştır. Şimdi ben de buradan aynı kararlı duruşla sesleniyorum: "İnönü bizimdir, direkleri sizindir!"

Umut SELVİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder