30 Nisan 2011 Cumartesi

BU RESİM HER ŞEYİ ANLATIYOR


blog yasağı kalktıktan sonraki ilk maça böyle yazmayı arzu etmezdim ancak bu 2011 yılı için sözcükler ne yazık ki değişmiyor.

galatasaray taraftarı bitsiiiiiiinnnnn bu işkence diye feryat ededursun, futbolcular aynı tas aynı hamam.

maçın ilk yarısının analizini yapacak olursak galatasaray'ın topu ayağında tutma çabasını ön sıraya almalıyız. ünder belli ki topu ayağınızda tutun başka da bir şey yapmayın demiş futbolculara, futbolcular da hocayı kırmamışlar ve uzun süre galatasaray topu başarıyla çevirebilmiş.

2. yarıda bahsettiğim şeyi hiç yapamayan bir galatasaray vardı. halbuki beşiktaş orta sahasının yıldızı guti uyumaktaydı da. resmen dili dışarıda dolaşan guti'yi memo'nun golü kendine getirdi. golün ardından büyük ön libero sarp'ın müthiş ıskası 2. golü de getirdi.

galatasaray'da sağ bekte sabri'nin devşirilme çabalarını anlamlandırabilmiştim ki yeni bir aday çıktı o tarafa : konya fatihi aydın yılmaz. mevlana gibi her gelene kapısını açtı...

galatasaraylı futbolcular için bu sezonun bittiği her haliyle belli oluyor.
arda, sakatlanmayayım da atletico'da tutunabileyim derdinde. her yere koşan culio bile pes etmek üzere.

allah'tan diyorum küme düşecek takımlar uzun süredir kazanamıyorlar

24 Nisan 2011 Pazar

GERİ DÖNDÜM...


şükür kavuşturana derler ya ; aylardır digitürk'ün açtığı -sanırım haklı- davanın ceremesini çekiyorduk. blogların yeniden özgürlüklerine kavuşması 2 yıldır bu mütevazı blogda yazan bendenizi inanılmaz mutlu etti. her neyse umarım bir daha benzer durumlar yaşanmaz.

minyatürkalemaç'ta hemen her takımla ilgili bir şeyler karalamakla beraber ağırlığı tabii ki taraftarı olduğum galatasaray'a veriyordum. blogların kapatılması sanki isabetmişçesine uzun zamandır galatasaray hakkında yazmak istemediğim zamana denk geldi. baktım da 2 aylık süreçte galatasaray bloglarının da pek tadı tuzu yoktu.

biraz galatasaray'dan bahsedelim. 2 ay önce yazdıklarıma ne ekleyebilirim ki diye düşünüyorum ve birçoğunuz gibi aklıma hiçbir şey gelmiyor.
son 4 haftaya girilirken sonraki sezonu en erken konuşmaya başlayan bir iki takımdan biri galatasaray. uzun zamandır böyle bir dönemi yaşamamış olduğumuzdan bu yıl tadımız tuzumuz kalmadı. öyle ki yönetimde yaşananlar, futbolcuların sahaya istenileni yansıtamayışları, hagi'nin gelişi apansız gidişi, arda'nın transferi vb. galatasaray taraftarının bütün keyfini kaçırdı. anlayacağınız son haftalarda galatasaray maçlarını farklı tadlar almak adına izliyoruz.

farklı tadlar: galatasaray altyapısının yetenekli çocuklarını görebilmek, sonraki senelerin arda'larına bir göz atmak.

sanırım onca aptalca şeyin üzerine yazılabilecek tek farklı şey yeni ve emanetçi teknik adamımız sayın ünder'în altyapı oyuncularına fırsat vermeyişinin yanlışlığıdır. kalan 4 maç galatasaray'ın sonraki sezonu ile ilgili bir değişime yol açmayacağından altyapıya şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. bülent ünder bu yılın kötü performans sergileyen yıldızlarını şimdiden tatile çıkarabilir mesela. onlar için de iyi olur hem. uzun uzun sonraki sezonu düşünme fırsatı bulurlar.